Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/6058 E. 2015/12848 K. 10.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6058
KARAR NO : 2015/12848
KARAR TARİHİ : 10.06.2015

MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Davacı üçüncü kişi vekili, …İcra Müdürlüğü’nün 2013/482 sayılı takip dosyasında yapılan 18.03.2013 günlü hacze konu mahcuzların davacı üçüncü kişiye ait olduğunu, davacının deposundan mahcuzların habersiz olarak alacaklının deposuna taşındığını ve alacaklıya ait depoda haczettirildiğini belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, mahcuzların alacaklı tarafından borçluya kiralanan adreste haczedildiğini, mahcuzların borçluya ait olduğunu belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere göre; haczin alacaklı tarafından borçluya kiralanan depoda gerçekleştiği, borçlu ile davacı 3. kişi arasında devam eden ticari ilişki bulunduğu, ayrıca hacze konu malların değeri haciz tutanağında 32.652,00 TL olarak gösterilmiş olup, bu miktardaki malın rıza dışında alınmasına rağmen suç duyurusunda bulunulmamasının hayatın olağan akışına uygun bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, üçüncü kişi tarafından İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca “istihkak” davası olarak açılmıştır.
Kural olarak, istihkak davasında borçlunun davalı gösterilmesi için üçüncü kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmış olması gerekir. Borçlunun üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunması veya haciz sırasında hazır bulunmasına karşın üçüncü kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmaması ya da İİK’nun 96/2. maddesi gereği yokluğunda yapılan haciz sırasında ileri sürülen üçüncü kişinin istihkak iddiası kendisine bildirilmesine rağmen verilen 3 günlük süre içinde itiraz etmemesi durumunda istihkak davasında davalı gösterilmesine gerek yoktur. Çünkü bu durumda borçlu istihkak iddiasını kabul etmiş sayılır.

Somut olayda, dava konusu haciz sırasında borçlu haciz yerinde hazır değildir. Üçüncü kişinin açtığı davada taraf olarak da gösterilmediği için istihkak iddiasına karşı tutumu da belirsizdir. Bu koşullarda borçlunun yapacağı savunma ve sunacağı deliller işin esasına etki edecek mahiyette olup, davaya dahil edilme noktasında borçlunun hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle takip borçlusunun davalı sıfatı ile duruşmalara katılmasının sağlanması, taraf teşkilinden sonra işin esasına girilerek, toplanacak delillere göre bir karar verilmelidir.
Belirtilen husus dikkate alınmadan eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı biçimde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde iadesine, 10.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.