Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/5778 E. 2014/16195 K. 16.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5778
KARAR NO : 2014/16195
KARAR TARİHİ : 16.09.2014

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı

Davacı-karşı davalı … ile davalı-karşı davacı … aralarındaki katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair …. Aile Mahkemesi’nden verilen 04.12.2013 gün ve 279/1029 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı-karşı davalı … vekili ile davalı-karşı davacı … vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı-karşı davalı … vekili, tarafların 1994 yılında evlendiklerini, davalı üzerinde kayıtlı bulunan 6086 parsel üzerindeki 3 nolu bağımsız bölümün, vekil edenin katkıları ile alındığını, davalının “ bu evi benim üzerime yapmazsan senden boşanırım ” demesi üzerine davalı adına tescil edildiğini açıklayarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 10.000 TL’nın yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiş, harcını yatırdığı 23.09.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle talep miktarını 30.000 TL.na yükseltmiştir.
Davalı-karşı davacı … vekili, yersiz açılan asıl davanın reddine karar verilmesini savunmuş, harcını yatırmak suretiyle verdiği karşı dava dilekçesinde, davalı … adına kayıtlı tüm taşınmazlar, araçlar, banka mevduat hesapları ile ticari kazancının tespit edilerek, müvekkilinin katılma alacağı ile değer artış payı alacağının belirlenmesini, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 5.000 TL’nın davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiş, harcını yatırmak suretiyle verdiği 23.09.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle istek miktarını 160.734,96 TL’na yükseltmiştir.
Mahkemece, davacı-karşı davalı … tarafından 3 nolu bağımsız bölüm hakkında dava açılmış ise de, davacının taşınmazı satın alarak davalı kadın adına tescil ettirmesi işleminin gizli bağış niteliğinde olduğu, bağıştan rücu koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile, taşınmazlar ve araç üzerinden 160.734,95 TL, bankada bulunan mevduat üzerinden 43.632,95 TL olmak üzere toplam 204.367,90 TL katılma alacağı belirlenmiş ise de taleple bağlı olmak üzere 160.734,95 TL. katılma alacağının karar tarihinden geçerli yasal faiziyle birlikte davalı …’ndan alınmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı-karşı davalı … ile davalı-karşı davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
.//..
2014/5778-16195 -2-

Taraflar, 19.06.1994 tarihinde evlenmişler, 23.08.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 09.04.2013 tarihinde kesinleşmesi üzerine boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK’nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM’nin 170. m.) rejimi ve bu tarihten boşanma davasının açıldığı 23.08.2010 tarihine kadar TMK’nun 202 ve devamı maddeleri uyarınca edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Asıl davaya konu 6086 parsel üzerindeki 3 nolu bağımsız bölüm, 25.09.2002 tarihinde 3. kişiden satın alınarak davalı-karşı davacı … adına tescil edilmiş,10.08.2010 tarihinde dava dışı Fatımatuzzehra Ünal’a devredilmiştir. Karşı davaya ve kabule konu taşınmazlar ile araçlar ise,edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 2004 ve 2010 yıllarında satın alınarak davacı-karşı davalı … adına tescil edilmiştir.
Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, mevcut deliller toplanarak karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, karşı davaya konu taşınmaz ile araçlar, edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde alındığına, taşınmazlar ve araçlar üzerindeki karşı davacı …’ın katılma alacağı usulüne uygun olarak belirlendiğine, bu tür davalarda hakkaniyet ve fedakârlığın denkleştirilmesi ilkesinin gözetilmesi gerektiğine, mahkemece talepe bağlı olarak yazılı şekilde karar verildiğine göre, davacı karşı davalı … vekilinin karşı davaya yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükmün bu bölümünün açıklanan nedenlerle ONANMASINA,
Davacı-karşı davalı … vekilinin asıl davaya ilişkin temyiz itirazlarına gelince; dava dilekçesinde, asıl davaya konu 3 nolu bağımsız bölümün vekil eden Mehmet’in gelir ve birikimi ile alındığını, davalı …’ın “taşınmazı adına tescil ettirmezsen boşanırım” demesi üzerine davalı adına tescil edildiği bildirilmiştir. Mahkemece, yapılan işlemin bağış niteliğinde olduğu, bağıştan dönmeyi gerektiren bir durum olmadığı açıklanarak davanın reddine karar verilmiş ise de verilen karar usul ve yasa ile toplanan delillere uygun düşmemektedir.
Hemen belirtmek gerekir ki; davacı vekili, dava konusu taşınmazın müvekkilinin kendi gelir ve birikimleriyle alındığını ileri sürerek mal rejiminin tasfiyesine karar verilmesini istemiştir. Bağışı çağrıştıracak başka bir kavram, kelime veya söze dosya kapsamında rastlanılmamış, aksine adına tescil edilmediği takdirde boşanmakla tehdit etmesi üzerine davalı … adına tescil edildiğini bildirmiştir. Karşılıklı güven ve sadakat, gerek örf ve adet, aile bütünlüğü kavramı ve gerekse olağan yaşam koşulları gereği, eşin birinin diğerine para intikal ettirmek suretiyle mal edinilmeleri mümkündür. Bunda bağış iradesi ve kastının olduğu sonucuna varmak oldukça güçtür. Dava dilekçesindeki açıklamalar gereği taşınmazın davalı adına tescil edilmiş olması Dairemiz ve Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamasına göre, tek başına davacının gizli bağış iradesini ortaya koyduğunu göstermez. Mahkemece mevcut ve toplanacak deliller çerçevesinde asıl davaya konu 3 nolu bağımsız bölüm hakkında bir karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonunda yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Kabule göre de, asıl davanın reddine karar verildiğine, davalı-karşı davacı … yargılama oturumlarında vekille temsil olunduğuna göre, karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca davalı-karşı davacı … lehine Avukatlık ücreti takdir ve tayini gerekirken bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması da doğru görülmemiştir.
Davacı karşı davalı …’nın 3 nolu bağımsız bölüme ilişkin temyiz itirazları ile davalı karşı davacı … vekilinin Avukatlık ücretine ilişkin temyiz
.//..
2014/5778-16195 -3-

itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan bölümlerinin 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4.(HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, aşağıda dökümü yazılı 2.745,00 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 9.882,00 TL’nin temyiz eden davacı-karşı davalıdan alınmasına, 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı-karşı davacıya iadesine, 16.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.