Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/5738 E. 2015/10363 K. 07.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5738
KARAR NO : 2015/10363
KARAR TARİHİ : 07.05.2015

Bakırköy 2. İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Davacı alacaklı vekili, borçlu aleyhine icra takibi başlattıklarını, 15/04/2013 tarihinde yapılan hacizde … makinesine haciz konulduğunu ve yediemin olarak …. bırakıldığını, 17/04/2013 tarihinde ise muhafaza işlemi için gidildiğini, işlemler devam ederken davalılardan … Makine Ltd. Şti. yetkilisinin istihkak iddiasında bulunduğunu ve ilgili dairenin makinenin … Makine Ltd. Şti.’ne yediemin olarak bırakılmasına karar verdiğini, makinanın borçluya ait olduğunu iddia ederek, davanın kabulü ile 3. kişinin istihkak iddiasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; malın borçlunun ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, öte yandan istihkak iddiasında bulunan davalı/üçüncü şahıs …. Makine Ltd. Şti. tarafından sunulan faturanın hacizli mala uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 3. kişinin istihkak iddiasının kaldırılmasına ve menkul üzerindeki haczin devamına karar verilmiştir.
Kararı, davalı 3. kişi vekili temyiz etmiştir.
Dava, alacaklı tarafından İİK’nun 99.maddesi uyarınca istihkak iddiasının reddi talebiyle açılmıştır.
Hükmi şahıslar adına, ticaret sicilindeki adresine gönderilen tebligatın 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 21.maddesine göre yapılmış olması halinde, tebliğ memurunun Tüzüğün 28. maddesindeki koşulları araştırmasına gerek yoktur. Zira, muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedeninin araştırılması ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesi, gerçek kişiler yönünden zorunlu olup, hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibari ile böyle bir araştırmanın yapılmamış olması, tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmaz.

.
Somut olayda tebligat yapılan adresin, ticaret sicilindeki adresle aynı olup olmadığı hususundaki karşılaştırma, temyiz eden şirketin ticaret sicil kayıtları dosyada bulunmaması sebebiyle yapılamamıştır.
Bu durumda Mahkemece yapılması gereken iş, kararı temyiz eden davalı 3. kişi…. Makine Ltd Şti’nin ticaret sicil kayıtları getirilerek, ticaret sicilinde kayıtlı bulunduğu adresiyle, dava dilekçesinin tebliğine ilişkin tebliğ mazbatası üzerinde bulunan adresin karşılaştırılmasının yapılması bu doğrultuda, tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığın belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeksizin davada taraf teşkilinin usulune uygun sağlanıp sağlanmadığı denetlenmeksizin davanın esasına girilerek karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı 3. kişi vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı 3. kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı 3. kişi yararına İİK’nun 366. ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı 3. kişi vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek olmadığına, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 3.415,50 TL peşin harcın temyiz edene iadesine, 07.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.