YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5553
KARAR NO : 2015/14152
KARAR TARİHİ : 29.06.2015
MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı ve katılma alacağı
….. ile….. aralarındaki katkı payı alacağı ve katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ……. Aile Mahkemesi’nden verilen 22.11.2013 gün ve 1242/1489 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, mal rejiminin tasfiyesi ile alacağın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davacının katkısının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, süresi içerisinde davacı vekili ve davalı vekili taraflarından temyiz edilmiştir.
Taraflar, 27.11.1979 tarihinde evlenmiş, 01.12.2006 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 04.07.2008 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202.m).
1- Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinden;
Dosya kapsamına dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, mahkemece deliller değerlendirilerek karar verildiğine, davalının mahsup talebini ancak dava konusu malvarlığı ile olabileceği ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a)-Dosya kapsamına dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, mahkemece deliller değerlendirilerek karar verildiğine, takdirde de bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin aşağıda belirtilen hususlar dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
b)-Mahkemece, davacı tarafça alacak talep edilen 743 sayılı TKM’nin yürürlüğü döneminde evlilik birliği içerisinde edinilen taşınmazlara ilişkin olarak katkının ispat edilememesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi dosyadaki bilgi ve belgelerle çelişmektedir.
Davacı tarafça alacak talep edilenlerden, 6609 ada 8 parseldeki 5 nolu bağımsız bölüm 04.10.1996 tarihinde, 37393 ada 3 parseldeki 15 nolu bağımsız bölüm 10.08.2001 tarihinde ; 37394 ada 4 parseldeki 30 nolu bağımsız bölüm 07.09.1999 tarihinde, 37394 ada 4 parseldeki 31 nolu bağımsız bölüm 09.11.2000 tarihinde , 37396 ada 9 parseldeki 16 nolu bağımsız bölüm 13.11.1996 tarihinde,…. Köyü 952 parsel nolu tarla nitelikli taşınmaz 21.04.2000 tarihinde, 36078 ada 9 parsel nolu arsa niteliğindeki taşınmaz 14.08.1995 tarihinde, 6609 ada 8 parsel sayılı depolu dükkan 08.12.1993 tarihinde, 6609 ada 8 parseldeki 4 nolu bağımsız bölüm 04.10.1996 tarihinde, 37396 ada 9 parseldeki 17 nolu bağımsız bölüm yönünden 13.11.1996 tarihinde, 37393 ada 2 parseldeki 19 nolu bağımsız bölüm 10.08.2001 tarihinde, 2782 ada 1 parseldeki çatı aralıklı dubleks 12 nolu bağımsız bölüm 23.03.1999 tarihinde davalı adına tapuya tescil olmuştur.
Davacı kadının 12.05.1980 ila 31.07.1986 tarihleri arasında……’nda memur olarak çalıştığı ve gelir elde ettiği hususu sabit olduğundan 743 sayılı TKM’nin yürürlüğü döneminde evlilik birliği içerisinde edinilen taşınmazlara katkısı olduğu kuşkusuzdur. Öte yandan aynı seneler içinde davalı tarafında miras yoluyla kendisine intikal eden yedi parça taşınmaz ve akaryakıt işyerinin satışından da gelir elde ettiği nazara alınarak davacının talep miktarı gözetilerek davacı lehine TMK. 4; TBK 50. maddeler uyarınca uygun bir alacak miktarına hükmedilmesi gerekir iken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.
c)-Davacı vekilince dava dilekçesinde, 09.06.2008 havale tarihli açıklama dilekçesinde ve 19.11.2013 havale tarihli ıslah dilekçesinde açıkca 37393 ada 3 parsel 22 nolu bağımsız bölüm, 37393 ada 2 parsel 20 nolu bağımsız bölüm ve davalı adına Akbank … Şubesi dolar ve TL hesabındaki paralara ilişkin alacak talebinde bulunulmuştur. 1086 sayılı HUMK 388/son ve 6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesi uyarınca taleplerden her biri hakkında hüküm verilmesi gerekir. Mahkemece bu talepler hakkında olumlu ya da olumsuz karar verilmeksizin hüküm tesisi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda 2/b ve 2/c numaralı bentlerde gösterilen nedenlerle hükmün davacı yararına 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; davacının öteki temyiz itirazlarının 2/a ve davalının vekalet ücreti dışındaki temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine; bozma sebebine göre davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incilenemesine yer olmadığına, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine ve 2.490,00 TL peşin harcın da istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 29.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.