Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/5480 E. 2015/10366 K. 07.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5480
KARAR NO : 2015/10366
KARAR TARİHİ : 07.05.2015

Kumluca 1. İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, 12/11/2009 tarihinde müvekkiline ait menkullerin haczedildiğini, davacı şirketin takip borçlularıyla ilgisinin olmadığını iddia ederek, davanın kabulü ile menkuller üzerindeki haczin kaldırılmasına ve davalı alacaklının %40 oranında tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; haciz adresinde davacı şirket ile borçlu … bulunduğu, bu durumda haczedilen malların borçluya ait olduğunun kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı istihkak davası niteliğindedir.
Dava dosyası ekinde gönderilen dosyaların incelenmesinde; temyize konu işbu dava dosyasının Antalya 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2009/1455 Esas sayılı dosyasıyla arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu gerekçesiyle birleştirilmesine ve yargılamanın Kumluca İcra Hukuk Mahkemesi’nde yürütülmesine karar verildiği tespit edilmiştir.
Birleştirilmesine karar verilen dosyalardan biri hakkında verilen karar diğerini de etkiler, ayrıca davalar birleşmekle muhtariyetlerini kaybetmeyeceklerinden mahkemece, asıl ve birleşen dava bakımından ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir. Somut olayda ise, birleşen Antalya 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2009/1455 Esas sayılı dava hakkında karar verilmemiş, ortada tek dava varmış gibi hareket edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın taraflar yararına bozulması gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek olmadığına, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 07.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.