Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/5229 E. 2015/10360 K. 07.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5229
KARAR NO : 2015/10360
KARAR TARİHİ : 07.05.2015

İstanbul Anadolu 5. İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R

Davacılar vekili, 19.06.2013 tarihinde müvekkilerine ait iki adet tablonun haczedildiğini, haczin borçlu elinde değil 3. kişi nezdinde yapıldığını, müvekkili ….’nun takibe konu borçlu şirketlerin yönetim kurulu başkanı olduğunu ve diğer davacı eşiyle birlikte haczin yapıldığı adreste oturduğunu, evde şirkete ait evrakların bulunmasının bu adresin şirket ofisi olacağı anlamına gelmediğini, ayrıca müvekkili Uğur’a ait olan 112 sayfa evraka yasalara aykırı olarak haciz esnasında el konulduğunu iddia ederek istihkak davasının kabulü ile menkuller üzerindeki haczin kaldırılmasına, haciz sırasında alınan 112 sayfa evrakın iadesine, davalı alacaklının %15’ten az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; söz konusu borçlu şirketlerin haciz tarihi itibari ile faaliyet merkezlerinin haczin yapıldığı adres olmadığı, haciz mahallinin 3. şahsın ikamet adresi olduğu, 112 adet evrakın iadesi hususunun istihkaka konu olmadığı ve İcra Müdürlüğü’nce değerlendirilebileceği gerekçesiyle davanın kabulü ile menkul tablolar üzerindeki haczin kaldırılmasına, sair hususların icra müdürlüğünce değerlendirilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı istihkak davası niteliğindedir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, aşağıdaki bentlerin dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Diğer temyiz itirazlarına gelince; davanın esasına yönelik kabul kararı verildiğine göre karar tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hacizli malların değeri ile alacak miktarından hangisi az ise onun üzerinden hesaplanacak nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekir. Somut olayda, dava konusu tabloların kıymetinin takdiri yapılmamıştır. Bu sebeple, öncelikle davaya konu tabloların değeri belirlendikten sonra anılan ilke doğrultusunda vekalet ücreti takdiri gerekirken davacı lehine maktu vekalet ücreti takdiri hatalı olmuştur.
3- Davacılar vekili, 26.06.2013 tarihli dava dilekçesinde davalı alacaklının %15′ ten az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini de talep etmiştir. Ancak, mahkemece davacının bu talebi ile ilgili olarak olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması HMK 297/2. maddesine aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 07.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.