YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/490
KARAR NO : 2014/20291
KARAR TARİHİ : 06.11.2014
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi, ecrimisil, birleşen dava muhdesat aidiyetinin tespiti
Davacı-karşı dava ve birleşen dava davalısı … ile davalı-karşı dava birleşen dava davacısı … aralarındaki elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve birleşen dava muhdesat aidiyetinin tespiti davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine ve kısmen de açılmamış sayılmasına dair … Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 07.11.2013 gün ve 183/492 sayılı hükmün …’ca incelenmesi davalı-karşı dava ve birleşen dava-davacısı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı-karşı davalı … vekili dava dilekçesinde; vekil edeni ile davalının kardeş olduklarını, 1995 yılında muristen intikal eden taşınmazları tapuda resmi şekilde paylaştıklarını ve adlarına tescil ettirdiklerini ancak davalının davacıya ait taşınmazları kullanmaya devam ettiğini açıklayarak, dava konusu … İlçesi … 393 ve 49 parsel sayılı taşınmazlarda davalının müdahalesinin önlenmesine, dava konusu … İlçesi … 393 ve 49 parsel sayılı taşınmazların tamamı, … Köyü 1115 ve 668 parsel sayılı taşınmazların 1/2 hissesi yönünden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile geriye doğru 5 yıl için 16.000 TL ecrimsil bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı-karşı dava ve birleşen dava davacısı … vekili, cevap dilekçesi ve karşı dava dilekçesinde; dava konusu taşınmazlar üzerinde bulunan muhdesatların vekil edenine ait olduğunu, taraflar arasında sözlü olarak kira sözleşmesi bulunduğunu, birlikte malik olunan taşınmazlar bakımından intifadan men koşulunun gerçekleşmediğini, karşı dava yönünden dava konusu 1115 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki evin vekil edenine ait olduğunu, kamulaştırma bedelinin yarısı asıl davanın davacısına ödendiğinden bu bedelin vekil edenine ödenmesine, dava konusu … Köyü 338 parsel ve … 393 parsel sayılı taşınmazlar yönünden müdahalenin meni kararı verilecekse üzerindeki muhdesat bedeline ilişkin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 2000 TL’nin vekil edenine ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Birleşen 2013/29 Esas sayılı dosyasına ilişkin dava dilekçesinde ise; dava konusu … İlçesi … Köyü 668 ve 1115 parsel sayılı taşınmazların ortaklığının giderilmesi için … Sulh Hukuk Mahkemesi’nde 2012/238 Esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını, dava konusu taşınmazlar üzerindeki muhdesatların vekil edenine ait olduğu açıklayarak, muhdesatların vekil edenine aidiyetinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, asıl dava yönünden, davacı tarafından açılan men-i müdahale talepli davanın taraflarca takip edilmemesi nedeniyle bu talep yönünden dosyanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydının yapılmasına ve talebe konu davanın HMK’nun 150. maddesi gereği işlemden kaldırılmasına, davacı tarafın ecrimisil talebinin reddine, kira alacağı talebi yönünden ise mahkemenin görevsizliğine, bu talep yönünden karar kesinleştiğinde ve talep halinde kira alacağı talebinin tefriki ile mahkememizin ayrı esas numarası üzerinden görevli ve yetkili … Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, karşı davacı tarafından açılan 1115 parseldeki ev bedeli tahsili istemli davanın reddine, karşı davacı tarafından açılan 308 ve 393 parseldeki muhtesat bedelinin tahsili istemli dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, birleşen dava yönünden; 1115 parseldeki evin muhtesatının aidiyetinin tespiti isteğinin reddine, 668 ve 1115 parselde bulunan muhtesadların aidiyetinin tespiti isteğinin kısmen kabulüne, söz konusu parsellerdeki bağ direklerinin (bağ hariç) ve sulama sisteminin dava tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmiştir. Hüküm, davalı karşı dava ve birleşen dava davacısı vekili tarafınan karşı dava ve birleşen davalarda verilen red ve karar verilmesine yer olmadığı kararları ve yargılama giderleri yönünden temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, deliller değerlendirilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, mahkemece yazılı gerekçelerle karşı davacı tarafından açılan 1115 parseldeki ev bedeli tahsili istemli davanın reddine, 308 ve 393 parseldeki muhtesat bedelinin tahsili istemli dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve karşı-davacı tarafından açılan birleşen dava yönünden; 1115 parseldeki evin muhtesatının aidiyetinin tespiti isteğinin reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Her ne kadar … 7. Hukuk Dairesi ve 8. Hukuk Dairesi’nin yerleşmiş içtihatlarına göre muhdesatın aidiyetinin tespiti sınırlı olarak kamulaştırma ve ortaklığın giderilmesi davalarının yargılaması sırasında Mahkemece verilen önel üzerine veya davacının talebi nedeniyle görülen sınırlı dava türü olarak görüldüğü, amacın gayrimenkul üzerindeki kalıcı nitelikte bulunan bina ve eklentileri ile meyveli olarak yetiştirlen ağaçların tespit edilmesi olduğu gözardı edilerek, kalıcı nitelikte olmayan bağ direkleri ve sulama sisteminin tespitine karar verilmesi doğru görülmemiş ise de, bu husus temyiz edenin sıfatı yönünden bozma nedeni yapılmamıştır. Açıklanan nedenlerle; birleşen dava ve karşı dava yönünden davalı-karşı dava ve birleşen dava davacısı vekilinin yerinde olmayan esasa ilişkin itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA,
Davalı-karşı dava ve birleşen dava davacısı vekilinin yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarının incelemesine gelince; mahkemece, birleşen dava yönünden davanın kısmen kabul, kısmen reddine kararı verildiği, reddedilen kısıma ilişkin dava değeri olarak dava konusu 1115 ve 668 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde bulunan bağ değerinin belirtildiği ve bu değer üzerinden birleşen dava davalısına verilecek vekalet ücretinin hesaplandığı görülmüştür. Her ne kadar, yargılama giderlerinden sayılan avukatlık ücreti reddine karar verilen muhdesatların değeri üzerinden hesaplanmış ise de; hesaplama yapılırken birleşen davanın davacısının da taşınmazda paydaş olduğu, davanın konusunun (müddeabihinin) davalı payına isabet eden muhdesat değeri olduğu hususunun da gözönünde tutulması gerektiği kuşkusuzdur.
Mahkemece, dava konusunun davalının payına isabet eden muhdesat değeri olduğu, yargılama sonunda hükmedilecek karar ve ilam harcının muhdesatın toplam değeri üzerinden değil muhdesatın davalının payına isabet eden bölümü üzerinden belirlenerek yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken böyle bir uygulama yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Davalı-karşı ve birleşen dava davacısı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile birleşen davanın kısmen reddine ilişkin hükmün harç, yargılama giderleri ve Avukatlık ücretine ilişkin bölümünün açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK. m. 297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince … Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı-karşı dava ve birleşen dosya davasıcına iadesine, 06.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.