Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/4895 E. 2015/10361 K. 07.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4895
KARAR NO : 2015/10361
KARAR TARİHİ : 07.05.2015

Yalova İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Davacı 3. kişi vekili, alacaklı tarafından borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, borçlu şirketin çalışmakta olduğu …. Alışveriş Merkezi’nde müvekkiline ait bulunan 1 adet Disan marka pres makinesi ve 1 adet …. Dingil ve Damper Sanayi tarafından üretilmiş konteynerin haczedildiğini, hacze konu makinelerin müvekkiline ait olduğunu iddia ederek, davanın kabulü ile menkuller üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, davanın reddini istemiştir.
Davalı borçlu, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; 17/01/2013 tarihinde … Alışveriş Merkezi’nde davaya konu olan haciz işleminin gerçekleştirildiği, davacının haczedilen makinalara ait olduğu iddiasıyla 20.03.2010 ve 28.12.2012 tarihli 2 adet fatura ibraz ettiği, faturaların davacınn ticari defterlerinde kayıtlı olduğu hususunun yaptırılan bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği, taraflar arasındaki atık kağıt alım satımına ilişkin sevk irsaliyelerinin de davacı tarafça dosyaya ibraz edildiği, haczin gerçekleştirildiği iş yerinin borçluya ait iş yeri olmaması nedeniyle haczedilen menkullerin borçlu elinde haczedilmiş sayılmasının mümkün olmadığı, ancak haczin yapıldığı iş yeri ile borçlu arasında mevcut iş ilişkisi nedeniyle haczedilen menkullerin borçluya ait olması ihtimalinin bulunduğu, borçlunun bu işi Çiftlikköy Belediye Başkanlığı ile yapmış olduğu sözleşme doğrultusunda yaptığı, ibraz edilen 20.03.2010 tarihli faturanın taraflar arasındaki 14.07.2010 tarihli sözleşmede bahsedilen pres makinasına ait olduğu, fatura ve sözleşme tarihinin uyumlu olduğu, ancak haczedilen konteynr’ın, bu konteynıra ait olduğu iddia edilen faturanın tarihinin 28.12.2012 olması nedeniyle sözleşmede bahsi geçen konteynır

olduğu hususunda kanaat oluşmadığı, sözleşme tarihinin fatura tarihinden 2 yıl kadar önce olduğu, bu haliyle ibraz edilen faturanın sonradan düzenlendiğinin anlaşıldığı, davacının haczedilen konteynıra ait davasını yasal deliller ile ispat edemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile haczedilen bir adet mavi renkli pres makinası üzerindeki haczin kaldırılmasına, mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine; fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davalı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3. kişinin İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir.
Mahcuzlar davalı şirketin dava konusu makineleri kullandığı alışveriş merkezinde haczedildiğinden borçlu şirket elinde haczedildiğinin kabulü gerekir. İİK’nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile alacaklı yararınadır. Davacı 3. kişinin bu yasal karinenin aksini kesin ve güçlü delillerle ispatlaması gerekmektedir.
Davacı 3. kişinin iddiasına dayanak yaptığı ve dava dosyasına sunduğu fatura düzenlenmesi her zaman mümkün belgelerden olup istihkak davalarında güçlü delil teşkil etmez. Ayrıca faturanın düzenlendiği yıla ait ticari defterlerin kapanış tasdiki de bulunmamakta olup, defter kaydı davacı lehine delil olarak kabul edilemez. Ezcümle, davacı 3. kişi dayandığı deliller ile alacaklı-borçlu lehine olan karinenin aksini ispat edememiştir.
Yukarıda yapılan değerlendirmeler ışığında; eldeki davada mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına bulunduğu, davada ispat yükünün davacı 3. kişide bulunduğu ve anılan tarafın dava dosyasına sunmuş olduğu deliller ile istihkak iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı alacaklı yararına İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 07.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.