Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/449 E. 2015/6035 K. 16.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/449
KARAR NO : 2015/6035
KARAR TARİHİ : 16.03.2015

İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Davacı-karşı davalı 3. kişi vekili, davalı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine başlatılan icra takibinde davalı borçlunun borcundan dolayı müvekkilinin fabrika merkezinde 15.03.2013 tarihinde menkul haczi yapılarak mahcuzların muhafaza altına alındığını, müvekkilinin davalı borçlu şirket ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını, davalı borçlunun aynı adreste daha önceden faaliyetinin bulunduğunu ve müvekkilinin bu işyerini satın aldığını, haczedilen malların tamamının müvekkiline ait olduğunu, hacizden dolayı şirkete ait fabrikanın çalışamaz hale getirildiğini, ticari ve ekonomik olarak zor durumda bırakıldığını iddia ederek istihkak davasının kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına, kötüniyetli davalıların %40 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı alacaklı vekili, 15.03.2013 tarihli haczin borçlu şirket ortağının huzurunda yapıldığını, davacı şirket yetkililerinin işyerine sonradan gelerek istihkak iddiasında bulunduğunu, malların kendilerine ait olduğuna ilişkin herhangi bir belge sunamadıklarını, ayrıca hacizden sonra davalı borçlu adına gönderilen ödeme emri ve senet suretinin davacı şirket yetkilisinin imzasına tebliğ edilerek takibin kesinleştiğini savunarak davanın reddi ile davacı aleyhine %20’den aşağıda olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiş ayrıca 3. kişi ile borçlu arasında bir devir işlemi bulunduğunu ve bu işlemin iptaline karar verilmesini karşı dava olarak talep etmiştir.
Davalı borçlu, yargılamalar sırasında, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; davalı borçlunun adresinde yapılan 15.03.2013 tarihli hacizdeki evrak araştırmasında davalı borçlu şirket adına kesilmiş fatura ve şirket kaşesinin bulunduğu, gelinen adreste kapı girişinin üzerinde davalı borçlu şirket ünvanının yazılı olduğu, davacı tarafça sunulan faturaların her zaman düzenlenebilir nitelikte olduğu ve tek başına bir delil niteliğinde bulunmadığı ve davacı tarafça istihkak iddiasının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacı-karşı davalı üçüncü kişi vekili ve davalı-karşı davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Asıl dava, 3. kişinin İİK’nun 96 vd. maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası, karşı dava ise alacaklı tarafından istihkak iddia eden 3. kişi ile takip borçlusu aleyhine açılan tasasrrufun iptali davası niteliğindedir.
1- Davacı-karşı davalı üçüncü kişinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı-karşı davalı üçüncü kişi vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine,
2- Davalı- karşı davacı alacaklı vekilinin temyizine gelince;
Davalı alacaklı süresinde sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile gerekli harcı da yatırmak suretiyle, 3. kişi ve borçlu aleyhine tasarrufun iptali istemli karşı dava açmıştır. Ancak Mahkemece, karşı dava biçiminde açılan tasarrufun iptali davası hakkında hüküm kurulmamıştır. Bu doğrultuda, karşı dava hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı- karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün İİK’nun 366. ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 16.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.