Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/4249 E. 2015/4327 K. 17.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4249
KARAR NO : 2015/4327
KARAR TARİHİ : 17.02.2015

MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R
. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25.03.2013 tarih ve 2004/467 Esas, 2013/149 Karar sayılı, “…105.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte tahsiline” ilişkin ilamına dayalı olarak örnek 4-5 numaralı icra emriyle başlatılan takipte asıl alacağa 224.962,50 TL işlemiş faiz talep edilmiştir.
Borçlu vekili vasıtasıyla, faizin ilama aykırı olarak fahiş talep edildiği itirazında bulunmuş, Mahkeme’ce; ticari avans faizi üzerinden resen hesaplama yapılarak faizde fazlalık bulunmadığı gerekçesi ile istemin reddine karar verilmiştir. Hüküm yasal süresi içerisinde borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlamın hüküm kısmının aynen infazı zorunlu olup dar yetkili icra mahkemesince yorum yoluyla hüküm kısmı değiştirilemez. (HGK’ nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517 Esas, 1997/776 Karar). Yine HGK’nun 03.03.2010 tarih, 2010/12-124 Esas sayılı kararı ile de, yasal faiz ile reeskont faizinin aynı anlamı taşımadığı, reeskont faizinin, yasal faizden farklı, cari ve geçerli olduğu da belirtilmiştir.
Somut olayda takip dayanağı ilamda açıkça reeskont faiz oranlarının uygulanmasına karar verildiği halde, Mahkemece, asıl alacak miktarına ticari avans faizi uygulandığı görülmektedir.
Bu durumda, Mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, … Bankası’nın reeskont faiz oranları esas alınarak Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde faiz hesabı yapılması için gerekirse konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınarak sonuca gidilmesi gerekirken, avans işlemlerinde uygulanan faiz oranları nazara alınarak resen yapılan hesaplamaya göre davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’ nun 388/4.(HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 17.02.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.