Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/4218 E. 2015/8558 K. 16.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4218
KARAR NO : 2015/8558
KARAR TARİHİ : 16.04.2015

İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, davalı alacaklı tarafından borçlu hakkında İcra Müdürlüğü’nün 2010/8016 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibinde bulunduğunu, ilgili müdürlükten alınan talimatla, İcra Müdürlüğü’nün 2012/745 talimat sayılı dosyası ile müvekkili şirketin iş yeri adresinde müvekkiline ait eşyaların haczedildiğini iddia ederek, istihkak davasının kabulü ile menkuller üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, yetki itirazında bulunarak yetkili mahkemenin icra Hukuk Mahkemeleri olduğunu savunmuş, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davada iki davalı gösterilmiş ve davalı sıfatıyla borçlunun adresi Esenler olarak yazılmışsa da 3. şahıs tarafından davacı sıfatıyla açılan istihkak davalarının esas hasmının ve karşı taraf davalısının alacaklı olduğu, borçlunun bu tür davalarda aslında gerçek hasım olmadığı, davaya katılan ve ihbar olunan kişi konumunda bulunduğu, bu yönüyle de bakıldığında, davalı borçlunun adresinin davanın yetki yönüne tesir etmeyeceği, davalı alacaklının adresinin Küçükçekmece/İstanbul, esas takibin yapıldığı yerin Bursa olduğu, …. Mahkemesi’nin her iki yönden de yetkisiz olduğu, dolayısıyla davalı alacaklının seçimlik hakkını kullanarak yetki itirazı ile belirlediği İcra Mahkemesi’nde davanın görülmesi gerektiği gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.
1086 sayılı HUMK’nun 512/1. maddesine göre eşyanın bulunduğu ya da icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde istihkak davasının açılabileceği açıkça düzenlenmişti.
Bu özel yetki kuralı HUMK’nun 9. maddesindeki genel yetki kuralına ayrıcalık oluşturmakla birlikte genel yetki kuralını ortadan kaldırmadığı ve İİK’nun 50. maddesi gereğince de HUMK’nun yetkiye ilişkin hükümleri takip hukukunda da uygulandığı için hacizden doğan istihkak davaları genel yetki kuralınca, yasada ayrıca düzenlenmiş olmadıkça (taşınmazlarda ve iflastaki istihkak davası gibi,) davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir; özel yetki kuralı uyarınca da; haciz icra takibinin yapıldığı yerde uygulanmış ise bu yer, talimat aracılığı ile uygulanmışsa hacizli malın bulunduğu yer ya da icra takibinin yapıldığı yer, icra mahkemesinde açılabilir. (HUMK’nun 512/1, 9, İİK’nun md. 97–99. maddeleri).
Somut olayda dava, 6100 sayılı HMK yürürlüğe girdikten sonra açılmış olup, bu Kanun’da 1086 sayılı HUMK’nun 512. maddesine paralel bir düzenleme getirilmemiştir. Bu durumda İİK’nun yetkiye ilişkin 4, 50. maddeleri ve 6100 sayılı HMK’nun 5, 6. maddeleri uyarınca genel yetki kuralının uygulanması gerekir. Buna göre istihkak davalarının asıl icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi ile davalının yerleşim yeri mahkemelerinde açılması mümkündür. HMK’nun 7/1. maddesi gereğince davalının birden fazla olması halinde davanın, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılması mümkündür. Aksi halde yetki itirazında bulunulmuşsa HMK’nun 19, 331. maddeleri uyarınca yetkisizlik kararı verilmesi gerekir.
Davalı alacaklı taraf cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmuştur. Ancak, davalı borçlu …’nın adresi Esenler olup, yetkili mahkeme İcra Hukuk Mahkemesi olmaktadır.
Bu durumda yetki itirazının reddi ile işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 16.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.