Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/4166 E. 2015/199 K. 12.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4166
KARAR NO : 2015/199
KARAR TARİHİ : 12.01.2015

Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

.. ile … ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 10.10.2013 gün ve 7/448 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı 38675 ada 9 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde yer alan avlulu kargir evin kendisine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … dava konusu edilen evi murislerinin yaptırdığını açıklayarak reddini savunmuş, davalı .. ise, anılan binayı davacı kardeşinin yaptırdığını bildirmiştir.
Mahkemece, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesine göre 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yerel mahkemenin davanın kabulüne ilişkin 21.04.2011 tarihli kararının temyizi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesince özetle “…ortaklığın giderilmesi davasının derdest olması halinde, yeniden keşif yapılarak taşınmaz üzerindeki 2 adet binadan hangisinin dava konusu edildiğinin belirlenmesi, binaların kadastro çalışmalarından önce veya sonra davacı tarafından yapılıp yapılmadığının belirlenmesi, kadastro öncesinde yapılmış ise, hak düşürücü sürenin nazara alınması, kadastro sonrasında yapılmış ise sadece muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerektiği,..” hususlarından bozma sevk edilmiş, mahkemece bozma ilamına uyularak yazılı şekilde karar verilmiş ise de verilen karar dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır.
Dava konusu muhtesatın bulunduğu taşınmaz öncesinde; 1985 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılmış, ardından 2981 sayılı İmar Kanunu’nun 10. maddesi hükümleri gereğince 2 ada 1 parsel olarak 23.10.1985 tarihinde …adına tapuya tescil edilmiştir. Daha sonra yapılan imar affı ve imar uygulamaları sonucunda 38675 ada 9 parsel numarasını alarak 21.10.1987 tarihinde yeniden aynı Belediye adına kaydedilmiş, üzerinde gecekondusu bulunduğu ve bedelini ödemek suretiyle diğer koşullarını da taşıdığı gerekçesiyle anılan taşınmaz …’a tahsis suretiyle 04.03.1988 tarihinde temlik edilmiştir. Şu halde öncesi itibariyle tescil harici
olduğu belirlenen taşınmaz bakımından 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinin uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemenin ret gerekçesi yerinde değildir. Davacı, dava dilekçesi ile dosya arasında bulunan değişik tarihli dilekçelerinde, babası … adına kayıtlı bulunan taşınmaz üzerine avlulu kargir ev yaptığını bu evin kendisine ait olduğunu ileri sürerek istekte bulunmuştur. Diğer deyişle arz üzerinde meydana getirilen muhdesatın kendisine aidiyetine karar verilmesini istemiştir. Şu halde mahkemece; önceki bozma kapsamında belirtildiği üzere; taşınmaz başında taraf tanıkları hazır edilmek suretiyle yeniden keşif yapılmalı, taşınmaz üzerinde iki adet bina olduğu dikkate alınarak 1969 doğumlu davacı yandan hangi muhtesatın dava konusu edildiği sorulmalı, belirlenen muhtesatın ne zaman ve kim tarafından meydana getirildiği tereddüte meydan verilmeyecek bir biçimde belirlenmeli, davacı tarafından yapıldığının belirlenmesi halinde, TMK. hükümlerine göre arz üzerindeki bütünleyici parça nitelikli muhtesatların mülkiyetinin arzın mülkiyetine tabi olduğu gözetilerek muhtesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmelidir.
Davacı vekilinn temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 12.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.