Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/3922 E. 2015/4221 K. 16.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3922
KARAR NO : 2015/4221
KARAR TARİHİ : 16.02.2015

MAHKEMESİ : . İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Takip dayanağı .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13.12.2007 tarih 2004/383 Esas ve 2007/766 Karar sayılı ilamında, “…515.940 …, 2.218.533 USD, 1.031.875 USD ve 218.425,28 … asıl alacağın davalıdan tahsiline, asıl alacak tutarlarının dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca hesaplanacak faizi ile fiili ödeme günündeki kur üzerinden Türk Lirası karşılığının alınarak davacılara ödenmesine” karar verilmiştir.
Bu ilama dayalı olarak başlatılan takipte, borçlunun kendisine gönderilen muhtıradaki faize ve diğer alacak kalemlerine itirazı üzerine Mahkemece, bilirkişiden alınan rapora göre fazla istendiği tespit edilen alacağın iptaline karar verilmiş; karar, borçlu vekili tarafından kamu bankalarının … için açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına fiilen ödedikleri faiz oranlan tespit edilmeden sadece Merkez Bankası verileri esas alınarak hesaplama yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle temyiz edilmiştir.
3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un, 3678 sayılı Yasa ile değişik 4/a maddesinde; sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde, Devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanacağı belirtilmiştir.
… tebliğleri gereğince, bankalar uygulayacakları azami faiz oranlarını serbestçe tespit ederek …’na bildirmek zorundadırlar. Bildirilen bu oranlar, bankaların mevduat kabulünde uygulayabilecekleri azami oranlar olup, fiilen uyguladıkları oranlar ile farklılık gösterebilmektedir.
Somut olayda, hükme esas alınan raporda bilirkişinin hangi faiz oranlarına göre hesaplama yaptığını belirtmediği görülmektedir.
O halde Mahkemece, ilam ve Yasa maddesi nazara alınarak Devlet bankalarının takip konusu yabancı paraya fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranlarının ilgili Bankalar Genel

Müdürlükleri’nden sorularak tespiti ile bu oranlar esas alınarak faiz hesabı yapılması ve sonuca gidilmesi gerekirken, bilirkişinin temin ettiği ve hangi faiz oranı olduğu belirtilmeden yaptığı hesaplamanın kabul edilerek hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 16.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.