Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/3566 E. 2015/8329 K. 13.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3566
KARAR NO : 2015/8329
KARAR TARİHİ : 13.04.2015

İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Davacı alacaklı vekili, İcra Müdürlüğü’nün 2013/9748 sayılı takip dosyasında yapılan hacizde üçüncü kişi şirketin istihkak iddiasında bulunduğunu, ancak ödeme emrinin haciz adresinde borçluya tebliğ edildiğini, mahcuzların borçluya ait olduğunu belirterek davanın kabulü ile istihkak iddiasının reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı üçüncü kişi vekili, borçlunun 27.06.2013 tarihine kadar davalı şirkette işçi olarak çalıştığını, mahcuzların ve iş yerinin üçüncü kişi şirkete ait olduğunu, eşyaların faturalarının bulunduğunu, iş yerinin 01.12.2012’de borçludan devralındığını ve karşılığında kendisine ödeme yapıldığını, mülk sahibi istediği için kira sözleşmesini borçlunun da kefil olarak imzaladığını, borçlu şirkette sigortalı çalışan alacaklının borçlulardan yüksek miktarda alacaklı olmasının hayatın olağan akışına uymadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere göre; davalı üçüncü kişinin cevap dilekçesinde, haciz adresindeki iş yerini 01.12.2012’de borçludan devraldıklarını, borçlu …’ın burada işçi olarak çalışmaya devam edip ayrıldığını beyan ettiği, borçlunun takip tarihinden bir gün önce iş yerinden ayrıldığı, ödeme emrinin haciz adresinde adı geçen borçlu imzasına tebliğ edildiği, borçlunun imzaladığı kira sözleşmesinin üçüncü kişi şirket tarafından tevilli olarak kabul edildiği, kaldı ki iş yeri devri nedeni ile devralan üçüncü kişinin de işletmenin borçlarından sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, alacaklı tarafından İİK’nun 99. maddesi uyarınca “istihkak iddiasının reddi” davası olarak açılmıştır.
Takip borçlusu … , dava konusu hacizden haberdar edilmemiş, İİK’nun 103. maddesi uyarınca gerekli bildirim yapılmamıştır. Diğer yandan aynı Kanun’un 96/1,2. maddesindeki yasal prosedür de işletilmediğinden istihkak iddiasına karşı tutumu da belirlenememiştir.
Bu durumda yapılması gereken iş öncelikle, adı geçen borçluyu davaya dâhil ederek taraf teşkilini sağlamak, bundan sonra tarafların toplanacak tüm delillerine göre işin esası hakkında bir karar vermek olmalıdır.
2-Bozma neden ve şekline göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesi gerekli görülmemiştir.
SONUÇ: Davalı üçüncü kişi vekilinin yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve 200,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 13.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.