Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/3521 E. 2015/8332 K. 13.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3521
KARAR NO : 2015/8332
KARAR TARİHİ : 13.04.2015

İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Davacı üçüncü kişi vekili, İcra Müdürlüğü’nün 2013/3104 sayılı takip dosyasında yapılan hacze konu menkullerin davacı üçüncü kişi şirkete ait olduğunu, haciz adresinin ve mahcuzların borçlu ile ilgisinin bulunmadığını belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, haciz adresinin aynı zamanda borçlu adına kayıtlı olduğunu, üçüncü kişinin ispat yükü altında olduğunu, sunduğu faturaların adi belge niteliğinde bulunduğunu, borçlunun eski çalışanlarının davacı yanında çalıştığını, muvazaalı devir yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı borçlu, mahcuzların ve haciz adresinin kendisi ile ilgisinin bulunmadığını, hacizde bulunan senetle ilgili bildirimin muhatabının başka bir şahıs olduğunu, davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; Uyap ortamında haciz adresinde borçlunun faaliyet gösterdiğinin tespit edildiği, SGK kayıtlarına göre 2013 yılında bu adreste borçluya tebligat yapıldığı, hacizde görülen senet ihbarnamesinin 2013 tarihli olduğu, İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğu, sunulan fatura, vergi levhası gibi delillerin karinenin aksini kanıtlamaya elverişli olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.
Dava konusu haciz üçüncü kişi şirketin 07.11.2012’den beri faaliyet gösterdiği adreste yapılmıştır. Hacizde borçluya ait bazı belgeler ele geçmiştir, buna göre öncesinde borçlunun da aynı adreste faaliyet gösterdiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulü yerindedir. İspat yükü altında olan ve karinenin aksini her türlü delille kanıtlama olanağına sahip olan üçüncü kişi faturalar sunmuştur. Mahkemece faturaların gerçekliği ve mahcuzlara uygunluğu yönünde hiçbir inceleme yapılmadan karar verilmiştir.
Üçüncü kişi ve satıcı firmaların ticari kayıtları üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile faturaların gerçekliği belirlenebilirse, bu kez keşif ve bilirkişi incelemesi ile mahcuzlara uygunluğu araştırılmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Belirtilen tüm bu hususlar dikkate alınmadan eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı biçimde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 13.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.