Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/3139 E. 2015/8561 K. 16.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3139
KARAR NO : 2015/8561
KARAR TARİHİ : 16.04.2015

İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR

Davacı üçüncü kişi vekili, müvekkili …’ya ait menkul malların 09.03.2010 tarihinde fiilen haczedilerek, müvekkiline yediemin olarak teslim edildiğini, haciz konusu menkul malların mülkiyetinin müvekkiline ait olduğunu, müvekkil ile davalı şirket arasında hiçbir bağlantı bulunmadığını, haciz yapılan işyerini müvekkilinin boş olarak kiraladığını, bu işyerinde kendine ait ekipmanları getirip monte ederek araç servis işi yapmaya başladığını, haciz konusu menkul malların borçlu şirketten alınmadığını, işyeri devri iddiasının da yerinde olmadığını, borçlu şirketin adresinin farklı olduğunu iddia ederek davanın kabulü ile menkuller üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini iddia ve talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, menkullerin borçlu ….’ne ait olduğunu, ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla davacı taraf ile birlikte muvazaalı olarak işlem yaptıklarını, müvekkili banka tarafından anılan takip dosyasından gerçekleştirilen haciz işleminin tümüyle yasal ve usulüne uygun bir haciz olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporuna göre; 09.03.2010 tarihli haciz tutanağı ile haczedilen ve yediemin olarak davacıya teslim edilen mahcuz menkul malların mülkiyetinin davacı 3. kişiye ait olduğu ve boçluya ait olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu menkuller üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kararı, davalı alacaklı vekili temyiz etmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı istihkak davası niteliğindedir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, inceleme konusu davadışı …….’a ait işletme defteri olup, davacı ve davalı borçlu şirket ve kişilerin defter ve kayıtları inceleme konusu yapılmamıştır. Öte yandan anılan bilirkişi raporunda, incelenen işletme defterinin ara tasdikinin 30.09.2009 tarihinde yapıldığının tespiti yapılmış olup, bu tarih, davacının menkullerin kendisine ait olduğu iddiasını kanıtlamak için sunduğu faturanın tarihinden de öncedir, zira mezkur faturanın tarihi 12.10.2009 tarihini taşımaktadır ve bu defterin kapanış tasdikinin yapıldığına ilişkin bir bilgi de bulunmamaktadır. Bu bilgiler ışığında;
Davacı gerçek kişi tacirin, işletme defteri ve davalı borçlu şirketin ticari defterleri getirtilerek, bu defterlerdeki kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılıp, bu kayıtlar ile dosyaya sunulan fatura ve diğer belgelerin uyumlu olup olmadığının belirlenmesi, bu inceleme sonucu elde edilen bilgilerin dosyada bulunan diğer inceleme ve delillerle birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken belirtilen tüm bu maddi ve hukuki özellikler dikkate alınmadan ve özellikle yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı alacaklı yararına İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 1.156,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine,
16.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.