Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/3133 E. 2015/8476 K. 15.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3133
KARAR NO : 2015/8476
KARAR TARİHİ : 15.04.2015

İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, davacının dava konusu…. plakalı aracı 10.01.2012 tarihinde noterde yapılan satış sözleşmesi ile borçludan satın aldığını, tescil için 11.01.2012 tarihinde Trafik Şube Müdürlüğü’ne gittiğinde satıcının borcundan dolayı rehin şerhi konulduğunu öğrendiğini, aracın satın alındığı tarihte kaydında rehin şerhi bulunmadığını, davalı alacaklının aracın mülkiyetinin davacıya geçtiğini kabul ettiğini belirterek aracın davacıya aidiyetinin tespiti ile kaydındaki rehin ve rehnin paraya çevrilmesi şerhlerinin kaldırılmasını istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, alacaklının dava konusu aracı borçluya 04.01.2012 tarihinde noterde sattığını, aynı tarihte araç üzerine rehin şerhi konulduğunu, borçlunun rehin sözleşmesini tescil ettirmediğini ve aracı davacıya sattığını, araç üzerindeki rehin hakkının rehin sözleşmesi ile doğduğunu, davacı tarafın istihkak davası açmakta hukuki yararı olmadığını, araç üzerinde rehin olmasının davacının mülkiyet hakkını ortadan kaldırmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; taraflar arasında aracın mülkiyeti yönünden bir ihtilaf bulunmadığı, davacının noterde düzenlenmiş kati satış senedi uyarınca aracı 10.01.2012 tarihi itibariyle iktisap etmiş olduğu, satış sözleşmesinin yapıldığı tarihte kurucu nitelikte olan tescile kayıt işleminin bulunmadığı ve geçerli bir rehin bulunmadığından, davacının rehinden arınmış olarak aracın mülkiyetini kazanmış olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile araç üzerindeki rehnin ve rehnin paraya çevrilmesi şerhlerinin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından esas yönünden, davacı 3. kişi vekili tarafından ise yargılama giderleri yönünden temyiz edilmiştir.
1-Davacı 3. kişinin başvurusu, dava konusu araç üzerindeki rehnin kaldırılmasına yöneliktir. İcra Mahkemesine istihkak davası açılmasının önşartı ise geçerli bir haczin bulunmasıdır. Davacının başvurusunda aracın mülkiyetinin noter satış senedi ile kendisine geçtiği belirtilmiş olmakla, mülkiyet konusunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Mahkemece, dava konusu aracın trafik kaydında bulunan rehnin ve rehnin paraya çevrilmesi şerhlerinin kaldırılmış olduğu anlaşılmaktadır.
Haciz konulan bir mala ilişkin istihkak iddiasında bulunulması halinde, ihtilafı çözümleme görevi İcra Mahkemesine aittir. İstihkak iddiası mülkiyet hakkına dayalı olabileceği gibi rehin hakkına dayalı da olabilir.
Somut olayda ise, davaya konu araca ilişkin verilmiş bir haciz kararı yoktur. Araç maliki olan davacı, aracın trafik kaydındaki rehin şerhinin kaldırılmasını talep etmektedir. Anılan talebe ilişkin uyuşmazlığı çözme görevi genel mahkemeye aittir. Mahkemece bu husus göz ardı edilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esasına yönelik kabul kararı verilmesi hatalıdır.
2.Bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri gereğince BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 371,00 TL peşin harcın istek halinde davacıya iadesine, 371,25 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı İsmail’e iadesine, 15.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.