Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/3015 E. 2015/8477 K. 15.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3015
KARAR NO : 2015/8477
KARAR TARİHİ : 15.04.2015

İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Davacı alacaklı, İcra Müdürlüğü’nün 2009/3 Esas sayılı takip dosyasında haczedilen menkullerin 3.kişiye ait olmayıp borçluya ait olduğunu, 3. kişi şirketin borçlunun yap işlet devret usulü ile yaptığı oteli devraldığını, mahcuzların borçludan satın alındığının belgelendirilemediğini belirterek, İİK’nun 99 maddesine dayalı olarak 3. kişinin istihkak iddiasının reddi ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı üçüncü kişi yetkilisi mahcuzların borçlu şirketten satın alındığını, haczin gerçekleştiği otelin de Belediye Başkanlığı’ndan devralındığını, borçlu şirketle bir ilgileri olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere göre: haczin ödeme emrinin de tebliğ edildiği borçlunun eski adresinde yapıldığı, ispat külfetinin davalı üçüncü kişide olduğu, mahcuz malların bulunduğu otelin … Belediyesi’nden kiralık olduğu, haciz tarihinden önce devralındığı, alacaklıyı zarara uğratma saiki ile borçlu ve davalı arasında örtülü bir işlem yapıldığı, iki şirket veya sahipleri arasında bir yakınlık veya bağlantı bulunduğuna dair herhangi bir emare de bulunmadığı davalının iddiasını ispat ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 99. maddesi uyarınca açtığı “istihkak iddiasının reddi” davası niteliğindedir.
Dava konusu haciz, borçlu şirkete ödeme emrinin tebliğ olunduğu eski faaliyet adresinde yapılmıştır. İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulü gerekir. Alacaklı tarafından İİK’nun 99. maddesine dayalı olarak dava açılmış olması ispat külfetinin yer değiştirmesine neden olmaz.İspat yükü altında olan davalı 3. kişiler karinenin aksini her türlü delille kanıtlama olanağına sahiptir.
Somut olayda, davalı 3. kişi şirket haciz adresinde borcun doğumundan ve takibe geçilmesinden sonra borçlu ile aynı alanda faaliyet göstermeye başlamıştır. Davalı 3. kişi tarafından sunulan isteyen her kişi adına düzenlenmesi olanaklı borcun doğumundan sonra düzenlenmiş bulunan fatura yasal karinenin aksini ispata yeterli değildir. Vergi levhasında kayıtlı adres, haczin yapıldığı yer değildir ve sunulan kira sözleşmesi de mahcuzu elde bulundurmanın haklı ve hukuki sebebini kanıtlamak için tek başına güçlü ve inandırıcı delil olarak kabul edilemez.
Bununla birlikte borçlu şirket önceden haciz adresinde bulunan otelde faaliyette iken, borcun doğumundan sonra bu adresten ayrılıp demirbaşlarının çok büyük bir kısmını davalı alacaklıya devretmiş olup, yap işlet devret modeli ile … Belediyesi’nden borçlu tarafından kiralanan otelin 3. kişi şirkete devredilmesi karşısında alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı işlemler yapıldığının kabulü gerekir.
O halde, mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önüne alınarak, alacaklının davasının kabulü ile 3. kişilerin istihkak iddiasının reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine
15.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.