Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/27474 E. 2015/4278 K. 17.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/27474
KARAR NO : 2015/4278
KARAR TARİHİ : 17.02.2015

MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Meskeniyet şikayeti

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR

Alacaklı tarafından ilama dayalı olarak başlatılan takibe karşı borçlu vekili haczedilen taşınmazın müvekkilinin haline münasip evi olduğunu belirterek, haczin kaldırılması istemi ile İcra Mahkemesi’ne başvurduğu, Mahkemece, şikayete konu taşınmazla ilgili olarak açılan ortaklığın giderilmesi davasına ilişkin dava dilekçesi ve eklerinin borçluya (ilgili davanın davalısına) 04.09.2012 tarihinde tebliğ edildiği ve haczi bu tarihte öğrenmiş sayıldığı gerekçesiyle şikayetin süre aşımından reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İİK’nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK’nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre 103 davetiyesi tebliğinden, tebliğ yok ise öğrenme tarihinden başlar.
Somut olayda, taşınmazın haczine ilişkin 103 davetiyesinin borçluya tebliğ edilmediği, icra takip dosyasından İİK’nun 121. maddesine dayanılarak alınan yetki ile haczedilmezlik şikayetine konu taşınmazda ortaklığın giderilmesi için.. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/957E.sayılı dosyasında dava açıldığı, anılan bu davanın dava dilekçesinde borçlu …’den alacağının tahsili için icra takibi başlatıldığı ve dilekçede belirtilen taşınmazlarda ortaklığın aynen taksim, bu mümkün olmadığı takdirde satış suretiyle giderilmesinin talep edildiği, ekler bölümünde ise Ek3 olarak takyidatlı tapu örnekleri olduğunun belirtildiği, bu dava dilekçesinin davalı …’ye açık tebligat şeklinde, içinde dava dilekçesi ve eklerinin olduğu belirtilmeden 04.09.2012 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Alacaklı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi davasının dava dilekçesinde meskeniyet şikayetine konu edilen taşınmazın haczedildiğine ilişkin bir açıklık bulunmamaktadır. Anılan davanın dava dilekçesinin tebliğine ilişkin tebligat parçasında dava dilekçesi ve eki olarak gösterilen tapu kaydının gönderildiğine dair bir şerh olmadığından borçlunun, ortaklığın giderilmesi davasına ait dava dilekçesinin tebliği ile hacizden haberdar olduğu yönündeki İcra Mahkemesi’nin kararında isabet yoktur.
Bu durumda, Mahkemece yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler karşısında şikayet başvurusunun süresinde yapıldığı nazara alınarak, işin esasının incelenmesi gerekirken şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 17.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.