Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/26133 E. 2015/6397 K. 19.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/26133
KARAR NO : 2015/6397
KARAR TARİHİ : 19.03.2015

İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Borçlu İcra Mahkemesi’ne başvurusunda; boşanma tarihinden itibaren maaşından kesinti yapıldığını, müşterek çocukları …. …’in 17/01/2013 tarihinde 18 yaşını doldurduğunu bu nedenle ….. …. adına …..’nın takip yapma ehliyetinin olmadığını, ……’nın evlendiğini bu nedenle kendisi için de nafaka talep edemeyeceğini, işlemiş faizin fahiş olduğunu ileri sürerek takibin iptalini talep etmiştir.
Mahkemece icra emri kendisine 29/03/2013”te tebliğ edilen ve daha önce ödeme yaptığı iddiasında bulunan borçlunun takibin durdurulması olarak talep ettiği icranın geri bırakılması talebi için 7 günlük başvuru süresi geçtiğinden davanın reddine karar verilmiştir.Hüküm borçlu tarafından temyiz edilmiştir.
İlama aykırılık süresiz şikayete tabi olup, her zaman ileri sürülebilir (HGK’nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı kararı).
İİK’nun 33/2. maddesinde “İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir,” hükmüne yer verilmiştir.
Bu durumda …..’nın takip yapma ehliyetinin olmadığı, …..’nın evlenmesi nedeni ile kendisi içinde nafaka talep edemeyeceği ve faize ilişkin itirazların ilama aykırılık olarak kabul edilerek şikayetin esası incelenmelidir. Ayrıca borçlu tarafın ödeme iddialarının icra emrinin tebliğinden önceki veya sonraki döneme ait olup olmadığı da açıklığa kavuşturulduktan sonra İİK’nun 33. maddesi çerçevesinde sonuca gidilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, süresinde yapılmadığı gerekçesiyle şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK’nun m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 19.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.