Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/25652 E. 2015/4277 K. 17.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/25652
KARAR NO : 2015/4277
KARAR TARİHİ : 17.02.2015

MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Alacaklı tarafından borçlu Maliye Hazinesi aleyhine başlatılan ilamlı takipte . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/110 Esas, 2009/40 Karar sayılı ilamıyla hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama gideri talep edilmiş olup, borçlu vekili İcra Mahkemesi’ne başvurusunda karşı tarafın 6111 sayılı Yasa hükümlerinden yararlanarak vekil edeninin alacağının tamamını kabul ederek ödeme yaptığını, 6111 sayılı Kanun kapsamında borcunu kabul eden ve ödeme yapan davalının daha sonra vekalet ücreti ve yargılama giderini takibe koymasının 6111 sayılı Yasa’ya aykırı olduğunu açıklayarak takibin iptalini talep etmiştir.
Mahkemece, 6111 sayılı Yasa’dan yararlanılması halinde vekalet ücreti istenilmesinin anılan Yasa’nın 20. maddesinin 5/c fıkrasına aykırı olduğu gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmiş; hüküm, süresi içinde alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olaya uygun düşen ve 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Yasa’nın 20/5-c maddesinde “Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve açtıkları davalardan vazgeçen borçluların bu ihtilaflarıyla ilgili olarak bu Kanun’un yayımlandığı tarihten sonra tebliğ edilen kararlar uyarınca işlem yapılmaz ve bu kararlar ile idare aleyhine hükmedilmiş yargılama gideri ve vekalet ücreti bulunması halinde bunlar talep edilemez” hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda, mahkemece takip dayanağı ilamın tebliğ tarihi araştırıldıktan sonra, tebliğ tarihi anılan Yasa’nın yayım tarihinden sonra olduğu takdirde mevcut düzenlemenin somut olayda uygulanabileceği dikkate alınarak sonuca gidilmesi gerekirken yazılı gerekçe ve eksik inceleme ile şikayetin kabulü isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366. ve 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 17.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.