Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/24641 E. 2015/8511 K. 16.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/24641
KARAR NO : 2015/8511
KARAR TARİHİ : 16.04.2015

İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR

Alacaklı tarafından Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 31.10.2012 tarih ve 2012/520 Esas, 2012/1292 Karar sayılı “144.000,00 TL’nin 29.11.2007 tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte tahsiline” ilişkin ilamı takibe konulmuş,borçlu vekilince ilama aykırı olarak avans faiz oranları üzerinden faiz talep edildiği yönündeki itirazı üzerine Mahkemece hükme esas alınan bu bilirkişi raporunda T.C. Merkez Bankası’nın reeskont işlemlerine uyguladığı iskonto oranları nazara alınarak hesaplama yapılmıştır.
Bu rapora göre verilen hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiş Dairemizce “Her ne kadar Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde iskonto oranları nazara alınarak hesaplama yapıldığı belirtilmiş ise de hesaplamada uygulanan faiz oranlarının dosya içerisinde yer alan bilirkişi raporuna da ekli T.C. Merkez Bankası’nın faiz oranları listesindeki oranlardan farklı olup, faiz oranlarının da nasıl tespit edildiği anlaşılamadığından bu yönde bilirkişiden ek rapor alınarak ya da başka bir bilirkişiden denetime elverişli rapor alınarak sonuca gidilmesi” gerekçesi ile karar bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyma kararı verilmiş ancak aynı bilirkişiden alınan ek rapor incelendiğinde, yine T.C. Merkez Bankası’nın reeskont işlemlerine uyguladığı iskonto oranlarının uygulanmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm tesisi isabetsizdir.
Kabule göre de; şikayet faiz miktarına itiraz olup bilirkişi raporu ile de faiz miktarının yanlış hesaplandığı sonucuna ulaşılmış olması nedeniyle mahkemece şikayetin kabulü yerine, şikayetin reddine denmesi ve şikayetçi borçlu lehine vekalet ücreti ile yargılama giderine karar verilmemesi de doğru değildir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 16.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.