Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/23848 E. 2015/14198 K. 30.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/23848
KARAR NO : 2015/14198
KARAR TARİHİ : 30.06.2015

MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının onanmasına dair 07.07.2014 tarih, 2013/21895 Esas, 2014/14279 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR

Alacaklı tarafından borçlu aleyhine….Aile Mahkemesi’nin 2009/765 Esas-2010/318 Karar sayılı kararında hükmedilen maddi tazminat ile nafakanın tahsili amacıyla ….İcra Müdürlüğü’nün 2010/8629 Esas. Sayılı takip dosyasında 10.000,00 TL maddi tazminat ile 13.08.2009-28.10.2010 arası birikmiş nafaka ile işleyecek nafakaların talep edildiği, borçlunun İcra Mahkemesi’ne başvurusunda dava dilekçesine ekli ibra ve belgelere göre borcun bulunmadığını, takip alacaklısının başka bir dosyada borçlu olması nedeniyle o dosyadaki alacaklının aldığı yetki belgesinin iptalini ve maaşına konulan haczin kaldırılmasını talep ettiği, Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine hükmün borçlu vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
Davacı borçlu vekili İcra Mahkemesi’ne verdiği dava dilekçesine ”tarafların karşılıklı olarak birbirlerini ibra ettiğini gösterir protokoldür” başlıklı 22.12.2010 tarihli belgeyi, tarihsiz ”belgedir” başlıklı belge ile 10.04.2010 tarihli ” belgedir” başlıklı belgeyi sunduğu, 23.05.2013 tarihli duruşmada anılan bu belgelerden 10/04/2010 tarihli belgedir başlıklı belge içeriği okunarak takip alacaklısı……’a (…….) sorulduğunda ”10/04/2010 ibraz eden ve nafaka bedellerini teslim alan…… TC……..okudum imza bana aittir.” içerikli belgenin altındaki imzalar bana ait değildir, zaten bu imzalar bana ait olmadığı için biz …… ile konuşarak anlaştık ve taraflar olarak davayı takip etmedik, ben ……ten olan bütün alacaklarımı aldım, biraz önce belirttiğim gibi benim ondan alacağım kalmamıştır” şeklinde beyanda bulunduğu, yine aynı duruşmada tarih taşımayan, belgedir başlıklı belge okunarak sorulduğunda ise ”belge altında benim imzam yoktur, bu belge bana ait değildir” şeklinde beyanda bulunduğu devamla aynı celsede yine takip alacaklısı …….’a sorulduğunda ”biraz önceki beyanlarımı tekrar ederim, dediğim gibi ben davalılardan ….. ile kardeşim …….arasında kaldım, biraz önce dediğim gibi …..’ten okunan dosyalar kapsamında hiçbir alacağım kalmamıştır” biçiminde beyanda bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının dayandığı Protokol başlıklı 22.12.2010 tarihli belge içeriği ile altındaki imzanın alacaklıya ait olup olmadığı ve bu belegeye karşı diyecekleri ise….’a sorulmamıştır. Bundan ayrı taraflar arasında aynı icra dosyasından kaynaklı ve borçlunun yukarıda açıklanan tarihsiz ”belgedir” başlıklı belge ile 10.04.2010 tarihli ” belgedir” başlıklı belgeye dayanarak alacaklının kendisini ibra ettiğini açıklayarak takibin iptalini istediği ve….İcra Hukuk Mahekemesi’nin 2010/902 Esas-201/178 Karar sayılı dosyanın işlemden kaldırılması ve devamında açılmamış sayılmasına karar verilen davada takip alacaklısı ….. vekilinin bila tarihli cevap dilekçesinde ”davacının delil olarak ileri sürdüğü nafaka alacağının ödendiğine ilişkin 10.04.2010 tarihli belgenin takibimiz ve işbu dava ile hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Zira müvekkilimi…..Aile Mahkemesi’nin 2009/765 Esas-2010/318 Karar sayılı ilamında karara bağlanan birikmiş nafaka alacağını aralarında hür iradeleriyle imzaladıkları bir belge ile aldığını kabul ederek davacıyı ibra etmiştir. Bu sebeple söz konusu icra takibinde de birikmiş nafaka talebimiz zaten bulunmamaktadır.” şeklinde beyanda bulunduğu görülmektedir.
Tüm bu açıklamalar karşısında Mahkemece yapılacak iş, duruşmada 22.12.2010 tarihli belgenin ibraz edenden aslı istenerek bu belge ve altındaki imzanın alacaklı …… (..’a ait olup olmadığının sorulması 23.05.2013 tarihli duruşmada ise…nın beyanlarının çelişkili olduğundan anılan çelişkinin giderilmesi ve……İcra Hukuk Mahekemesi’nin 2010/902Esas-201/178Karar sayılı dosyasında alacaklı vekilinin cevap dilekçesindeki yukarıda yer verilen beyanı da sorularak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinden eksik incelemeye dayalı kararın bozulması yerine onandığı anlaşılmakla, borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir
SONUÇ: Borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 07.07.2014 tarih ve 2013 /21895 Esas, 2014/14279 Karar sayılı onama kararının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenle, 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 30.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.