Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/2342 E. 2015/8899 K. 20.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2342
KARAR NO : 2015/8899
KARAR TARİHİ : 20.04.2015

MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR

Davacı alacaklı vekili, İcra Müdürlüğü’nün 2010/13262 sayılı takip dosyasında yapılan hacizde borçlu ….’ın hazır bulunduğunu, hacze konu menkullerle ilgili üçüncü kişinin istihkak iddiasının alacaklıdan mal kaçırmak için ileri sürüldüğünü belirterek istihkak iddiasının reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı üçüncü kişi vekili, 3.kişi Şirketin borcun doğum tarihinden çok önce 1993 yılında kurulduğunu, borçlu Şirketle aralarında ilişki bulunmadığını, hacze konu yerde 3.kişi Şirketten önce dava dışı bir Şirketin faaliyet gösterdiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı borçlu Şirket temsilcisi ….; hacze konu malların 3.kişi Şirkete ait olduğunu, ticareti terk ettiğini ve 3.kişi Şirkette işçi olarak çalışmaya başladığını açıklayarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “.. borçlunun 2012 yılı başlarında adresini terk ettiği, bir ay kadar boş kalan adresin …. isimli firmaya kiralandığı, 2012 yılının Eylül ayında bu firmanın adresi terk edip 1-2 ay kadar boş kalıp üçüncü şahıs tarafından kiralandığı ve borçlu şirket yetkilisinin işçi olarak bir zaman çalıştırırken dava konusu hacze gelindiği, tanıklar ve resmi kayıtların 3.şahıs ve borçlu yetkilisini doğrulayıp davacının sadece borçlunun adreste bulunmasını gerekçe gösterip dava açtığı ” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, alacaklı tarafından İİK’nun 99. maddesi uyarınca istihkak iddiasının reddi talebiyle açılmıştır.
Dava konusu haciz, ödeme emrinin borçlu şirkete tebliğ edildiği ve takibe dayanak senette belirtilen adreste borçlu şirket ortağı ve temsilcisi ….’ın huzurunda yapılmıştır. Bu halde İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesi borçlu, dolayısıyla davacı alacaklı yararınadır. Karinenin aksinin davalı 3.kişi tarafından ispat edilmesi gerekir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, dava konusu haczin yapıldığı iş yerinin borçlunun eski faaliyet adresi olduğu çekişmesizdir. Borçlu Şirket ile istihkak iddiasında bulunan Şirket aynı iş kolunda ticari faaliyette bulunmaktadırlar. Davalı 3.kişi, haciz adresindeki faaliyetine borcun doğumundan hatta takip tarihinden sonra 21.09.2012 tarihinde başlamıştır. Ayrıca, borçlu Şirket ortağı ve temsilcisi … sigortalı olarak davacı üçüncü kişi Şirkette çalışmaya devam etmektedir.
Bununla birlikte, ıspat yükü altında olan ve karinenin aksini her türlü delille kanıtlama olanağına sahip olan davalı üçüncü kişi şirketin dayandığı, her zaman temini mümkün olan ve borcun doğumundan sonraki tarihi taşıyan fatura, adi nitelikli kira sözleşmesi ve vergi kayıtları karinenin aksini ispata yeterli olmadığı gibi söz konusu faturalara konu malların ayırt edici özelliği belirtilmediğinden hacze konu mahcuzlara ilişkin olup olmadığı kesin bir şekilde tespit edilememiştir
Bu durumda davacı 3. kişi ile borçlu arasındaki ilişki işyeri devri niteliğindedir. İşyerini devralan 3. kişi işletmenin borçlarından da sorumludur.
Mahkemece bu hususlar gözönünde bulundurularak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı biçimde davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 20.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.