Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/23350 E. 2015/1569 K. 26.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/23350
KARAR NO : 2015/1569
KARAR TARİHİ : 26.01.2015

İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Şikayetçi … vekili İcra Mahkemesi’ne başvurusunda; icra takibinde 6360 sayılı Yasa gereği borçlu …’nin Belediye’ye devredildiği gerekçesiyle söz konusu dosyadan Belediye’ye gönderilen borç muhtırası usul ve yasaya aykırı şekilde tebliğ olduğundan İcra Müdürlüğü’nden muhtıranın iadesi ile yapılan işlemin iptali taleplerinin reddine karar verildiğini, 6360 sayılı Kanun gereğince kurulan . Valilik Makamının Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu’nun anılan Yasa’nın Geçici 3. maddesinin 3. fıkrasında “birinci maddeye göre tüzel kişilikleri kaldırılan belediye ve köylerin personelinin her türlü taşınır ve taşınmaz malları, hak, alacak ve borçlarının komisyon kararıyla ilgisine göre bakanlıklara, Büyükşehir Belediyesi, bağlı kuruluşu veya İlçe Belediyesi’ne devredilir” hükmü doğrultusunda devir kararları aldığını ve Komisyon’un 12.03.2014 gün 104 sayılı kararıyla …’ndeki hissesine yönelik bir karar alındığını ancak henüz resmi bir hisse devri bulunmadığını, bu nedenle muhtıranın iptalini talep etmiştir.
Mahkemece Silifke Ticaret ve Sanayi Odası’nın 01.07.2014 tarihli yazısında…nin ortaklarından sadece biri olduğu, borçlu şirketin … haricinde ayrıca 11 ortağı daha olup ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunduğu bildirilmiş olduğundan . Valiliği’nin hisse devrine ilişkin Komisyon kararı öncesinde borçlu şirket ortaklarından…na doğrudan başvurulamadığı gibi Komisyon kararı gereğince borçlu şirketin resmi hisse devri gerçekleşse dahi doğrudan …’na başvurulması ve borç muhtırası tebliği ile borçlu duruma getirilmesi olanağı bulunmadığından . İcra Müdürlüğü’nün borç muhtırasının iptali talebine ilişkin ret kararı ile borç muhtırası tebliğ işlemi usul ve yasaya aykırı olduğıundan şikayetin kabulüne karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

6360 sayılı Kanun’un Geçici 1. maddesinin 1 nolu bendinde “Bu Kanundaki devir, tasfiye ve paylaştırma işlemlerini yürütmek üzere vali tarafından, bir vali yardımcısının başkanlığında, valinin uygun göreceği kurum ve kuruluş temsilcilerinin ve ilgili Belediye Başkanları’nın katılımıyla devir, tasfiye ve paylaştırma komisyonu kurulur. Bu komisyona yardımcı olmak üzere valinin görevlendirmesi ile alt komisyonlar da kurulabilir.” ve geçici 1. maddesinin 3 nolu bendinde ise “1 inci maddesine göre tüzel kişilikleri kaldırılan Belediye ve köylerin personeli, her türlü taşınır ve taşınmaz malları, hak alacak ve borçları komisyon kararıyla ilgisine göre bakanlıklara, Büyükşehir Belediyesi bağlı kuruluşuna veya İlçe Belediyesine devredilir.” hükümleri yer almaktadır.
Anılan yasa hükümleri gereği oluşturulan . Valiliği Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu Başkanlığı’nın 12.03.2014 gün 104 nolu kararı ile … devir edilmiş sayılmasına ve devri yapılan… ait hak, alacak ve borç bulunması halinde söz konusu şirketin devredildiği kuruma geçmiş sayılmasına karar verilmiştir. İdare tarafından verilen kararın iptal edildiğine dair belge ve bilgi olmadığından geçerli bir karar olup İcra Müdürlüğü’nce borçlu şirketin dosya borcundan dolayı …’ne gönderilen muhtıra usule uygun olup şikayetin reddi gerekirken kabulü ile yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre alacaklı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 26.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.