YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21493
KARAR NO : 2016/4317
KARAR TARİHİ : 10.03.2016
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti
… ile …, … ve … ve müşterekleri aralarındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasının reddine dair … Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen … gün ve … sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, vekil edeninin dava konusu … ada … parsel sayılı taşınmaz üzerinde mermer atölyesi yaptığını, … tarafından açılan davada, dava konusu taşınmazın tapusunun terkinine karar verildiğini, bu nedenle … aleyhine tazminat davası açtıklarını açıklayarak, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan kısmen betonarme kısmen yığma türden mermer atölyesinin vekil edeni tarafından yaptırıldığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Dahili davalı … vekili davanın reddine karar verilmesini savunmuş, diğer davalılar savunmada bulunmamıştır.
Mahkemece; davacının taşınmazda kiralananın vasfının tarla olarak belirtildiği, sözleşmeye göre yapı yapma hakkı verilmediği, davacı tarafça sunulan 07.02.2014 tarihli sözleşmenin tek başına bu hususun ispatı için yeterli olmayacağı gerekçeleriyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması (6100 s.lı HMK 106/2 m) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür, bu nedenle eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararının bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hakim tarafından da re’sen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK 114/1-h, 115 m.)
Öğretide ve Yargıtay’ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir.
.//..
Somut olaya gelince; davacı tarafından … aleyhine … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … sayılı dava dosyası ile, kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı gerekçesiyle terkin edilen dava konusu … ada … parsel sayılı taşınmazın üzerinde bulunan mermer atölyesinden kaynaklanan tazminat davası açtığı görülmektedir. Davacı tarafından açılan eda niteliğindeki tazminat davasında, taşınmaz üzerindeki yapının kimin tarafından meydana getirildiğinin ön sorun olarak incelenerek tespit edilmesi mümkündür. Mahkemece; davacının dava konusu parsel üzerindeki mermer atölyesi yönünden tespit davası açmasında HMK 114/1 -h , 115/2 maddeleri gereğince güncel hukuki yararının bulunmadığı dikkate alınarak davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi doğru değilse de ret kararı sonuç itibariyle doğru olduğundan bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan gerekçeler nedeniyle davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibariyle doğru görülen mahkeme hükmünün ONANMASINA, taraflarca HUMK’nun 440/1 maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve aşağıda dökümü yazılı 25,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 4,00 TL’nin temyiz eden davacıdan alınmasına, 10.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.