YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20933
KARAR NO : 2016/4897
KARAR TARİHİ : 17.03.2016
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti
… ile … ve … aralarındaki muhdesatın tespiti davasının kabulüne dair … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen … gün ve … sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı … vekili ve davalı … tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, dava konusu … ve … parsel sayılı taşınmazların devamında tapulama dışı bırakılan alanda bulunan çeşitli cins ve yaşta ağaçların vekil edenine ait olduğunu, dava konusu yerin Karkamış Barajı inşaası nedeniyle kamulaştırma sahası içinde kaldığını açıklayarak, tapulama harici alanda vekil edeni tarafından yetiştirilen kayısı ve söğüt ağaçlarının vekil edenine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Bölge Müdürlüğü vekili, davaya konu alanda taşınmaz üzerindeki mütememim cüzlerin tespit edildiğini, …’nin taraf sıfatı bulunmadığını, davalı … vekili de taşınmazın zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleşmediğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulü ile, … havale tarihli bilirkişi raporunda ve …’nin raporunda belirtilen 1-3 yaşlarındaki 46 adet kayısı ağacının, 4-6 yaşlarında 65 adet kayısı ağacının, 10-15 yaşlarında 20 adet söğüt ağacının davacı tarafından dikilip yetiştirildiğinin tespitine, 1.320.00 TL vekalet ücreti ve 1.077,05 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı … vekili ve … 20. Bölge Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davanın kabulüne dair önceki hüküm, davacı vekili ve davalılar … ve … vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin … tarih ve … sayılı ilamı ile özet olarak “ Mahkemece oluşturulan kısa kararla gerekçeli karar çekişmelidir, kısa kararla uyumlu olmak üzere (çelişkisiz) gerekçeli kararın oluşturulması zorunludur” gereğine işaret edilmek suretiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulması kararı verildikten sonra, yukarıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
1-Davalı … vekili tarafından hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yazılı şekilde hüküm verilmiş olmasında işin esası yönünden bir isabetsizlik bulunmadığından aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve işin esasına yönelen davalı … vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
-//-
b-Davalı … vekilinin vekalet ücreti yönünden kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava dilekçesinde dava değeri 1000 TL olarak gösterilmiş, keşif sırasında muhdesat değeri 60.635,84 TL olarak belirlenmiş ise de belirlenen yeni değer üzerinden eksik harç tamamlanmamıştır. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12/2.maddesinde, asıl alacak miktarı 3.666,66 TL ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücret olacağı, bu ücretin asıl alacağı geçemeceği belirtilmiştir. Mahkemece; bahsi geçen Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükmü uyarınca davacı lehine 440 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde fazla vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
2-Davalı …’nün hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince,
Kural olarak taşınmaz üzerindeki muhdesatın aidiyetinin tespiti davalarında husumetin muhdesatın bulunduğu taşınmaz maliki ya da maliklerine yöneltilmesi zorunludur. Ne var ki, davacı taraf dava dilekçesinde taşınmaz malikini temsilen … ve … Köyü Muıhtarlığı ile birlikte taşınmaz maliki olmayan, kamulaştırma işlemini yapan …’nü de hasım göstererek dava açmıştır. Aleyhine dava açılan … Genel Müdürlüğü taşınmazın maliki olmadığı gibi, davanın açılmasına sebep olacak bir eylemde de bulunmamıştır. Hal böyle olunca, Mahkemece davalı olarak gösterilen … Genel Müdürlüğü’ne karşı açılan davanın husumet yokluğu reddine karar verilmesi gerekirken taraflar arasında kesin hüküm oluşturacak şekilde davanın esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1/b ve 2 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı … vekili ve davalı … Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalı … vekilinin diğer temyiz itirazlarının 1/a numaralı bentte açıklanan nedenlerle REDDİNE, taraflarca HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde …ne iadesine 17.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.