Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/20727 E. 2015/22832 K. 21.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20727
KARAR NO : 2015/22832
KARAR TARİHİ : 21.12.2015

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

… A R A R

Alacaklı vekili İcra Mahkemesi’ ne başvurusunda; borçlu aleyhine başlattıkları icra takibinde borçlunun dosyaya bir kısım ödemeler yaptığını, İcra Müdürlüğü’nden harç dahil çıkarılan hesap doğrultusunda bakiye alacağın ödenmesini talep ettiklerini, İcra Müdürlüğü’nün borçluya bakiye borç muhtırası gönderdiğini, borçlunun 01.12.2013 tarihinde, idarenin, vekalet ücreti olan 7.710,87 TL (bu rakam ilamda 6536 TL’dır) ve 970,43 TL stopaj kesintisi yaparak icra dosyasına ödeme yaptığı, kurumlarının harçtan muaf olduğu bakiye bir borcun kalmadığı şeklinde muhtıraya cevap verdiğini, bu cevabın usule ve hukuka aykırı olduğunu, borçlu idarenin bakiye borcunu dosyaya ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Borçlu vekili, takibe dayanak karara ve Yargıtay ilamına göre icra dosyasına, yasal faizle birlikte hesaplanan 32.774,32 TL borçtan, 7.710,87 TL idare vekalet ücreti (faiziyle birlikte) ve 970,43 Stopaj (gelir vergisi) kesinti yapıldıktan sonra, kalan 24.093,02 TL’nin ödendiğini, buna ilişkin ödeme belgelerini dosyaya sunduklarını, borç muhtırasında belirtilen tutarda borçlarının olmadığını, belirterek talebin reddi ile %40 icra tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi raporuna göre borçlu kurumun alacaklıya borcu olmadığı tespit edildiğinden, şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinde, kazanç ve ücretlerde kesinti halleri belirtilmiş ve 3. fıkrasında ise; “Yaptıkları serbest meslek işleri dolayısı ile bu işleri icra edenlere yapılan ödemelerden (18.inci maddede yazılı olanlarla kazançları götürü olarak tespit edilen serbest meslek erbabına ve noterlere serbest meslek faaliyetlerinden dolayı yapılan ödemeler hariç).. istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben (Avans olarak ödenenler dâhil) tevkifat yapmaya mecburdurlar.” düzenlemesi mevcuttur.
İİK’nun 138/3. maddesi gereğince de; vekil vasıtasıyla yapılan takiplerde vekalet ücreti miktarının, alacaklı ile borçlu arasında yapılmış sözleşmeye bakılmaksızın icra müdürü tarafından avukatlık ücret tarifesine göre hesaplanacağı, bu şekilde tayin olunan vekalet ücretinin de takip masraflarına dahil olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle borçlu Kurumun icra vekalet ücreti borcunu, icra dairesi vasıtasıyla öderken gelir vergisi kesintisi yapması anılan Yasa maddeleri çerçevesinde mümkün değildir.
Somut olayda, borçlu idarenin de aynı ilamdan kaynaklanan 6536,00 TL avukatlık ücreti alacağı bulunduğu anlaşılmaktadır. Anılan alacağın faiziyle takip konusu alacaktan mahsubunda isabetsizlik bulunmamakta ise de, alacaktan ayrıca stopaj kesintisi yapılamaz. Mahkemece mahsup konusu avukatlık ücreti ve faiziyle ilgili kesintinin miktarı denetlenerek ve stopajla ilgili kesinti yapılamayacağı da göz önünde bulundurularak, şikayetin sonuçlandırılması gerekirken eksik inceleme ile sonuca gidilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK’nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25,20 TL peşin harcın temyiz edene iadesine, 21.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.