Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/20547 E. 2016/2371 K. 15.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20547
KARAR NO : 2016/2371
KARAR TARİHİ : 15.02.2016

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı ve davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR

1-Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlu vekilinin temyiz itirazlarının reddine,
2-Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Borçlu vekili; müvekkili hakkında başlatılan icra takibinde haline münasip taşınmazına haciz konulduğunu, İİK’nun 82/12 maddesi gereğince haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; bilirkişi tarafından belirlenen borçlu hissesinin İİK’nun 121. maddesine göre 90.000,00 TL den az olmamak üzere satılarak satıştan elde edilen gelirden 90.000,00 TL’sinin davacı borçluya ödenmesine, kalan miktarın alacaklıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm alacaklı ve borçlu vekilince temyiz edilmiştir.
İİK’nun 82/12. maddesi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bir meskenin, borçlunun haline uygun olup olmadığı, adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki “aile” terimi, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra Mahkemesi’nce, borçlunun, sözü edilenlerle birlikte barınması için, zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise, satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir.
Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu ögeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır.
.//..

Borçlunun bakmakla yükümlü olduğu kişi sayısı gözönünde bulundurulup şehrin daha mütevazi semtlerinde ve daha az oda sayısı bulunan meskenlerin de haline münasip olacağı nazara alınarak, takipte aslolanın borcun ödenmesi olduğu hususu da göz önünde bulundurulup, haline münasip evin değeri yönünden yeniden bir rapor alınarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile sonuca gidilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle borçlu vekilinin temyiz itirazlarının reddine (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca İİK’nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın temyiz edene iadesine, 15.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.