Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/2043 E. 2015/6036 K. 16.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2043
KARAR NO : 2015/6036
KARAR TARİHİ : 16.03.2015

İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, borçlu aleyhine başlatılan takip nedeniyle 05.12.2011 tarihinde yapılan haciz sırasında üçüncü şahsın istihkak iddiasında bulunduğunu, işyerinin gerçekte borçlu …..’ya ait olup, onun tarafından işletildiğini, haciz esnasında yapılan evrak araştırmasında borçluya ait birden fazla evrağa rastlandığını, üçüncü şahsın borçlunun yeğeni olduğunu, davanın kabulü ile 05.12.2011 tarihinde haczedilen mallar üzerinde üçüncü şahıs tarafından yapılan istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı üçüncü kişi vekili haciz yapılan işyerinin müvekkiline ait olduğunu, muvazaalı işlem iddiasının dinlenemeyeceğini, haczedilen malların müvekkili tarafından 31.05.2011 ve 13.01.2011 tarihlerinde ………….’den satın alındığını, davanın 7 günlük sürede açılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; haciz yapılan adresin borçluya ait olduğuna dair bir belgenin dosyada mevcut olmadığı, ödeme emrinin haciz yapılan adreste borçluya tebliğ edilmediği, adreste davalı üçüncü şahsın faaliyet gösterdiği, haczin borçlunun huzurunda yapılmadığı, bu durumda zilyetlik ve mülkiyet karinesinin davalı üçüncü şahıs lehine olduğu, davacının mülkiyet karinesinin aksini ispat etmesi gerektiği, dosyada hacizli malların borçluya ait olduğuna dair herhangi bir belgenin mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, alacaklının İİK’nun 99. maddesi uyarınca açtığı istihkak iddiasının reddi davası niteliğindedir.
Dava konusu olayda öncelikle, mülkiyet karinesinin hangi taraf lehine olduğunun ve dolayısıyla davada ispat yükünün hangi tarafa ait olduğunun belirlenmesi gerekir.
İcra dosyasının incelenmesinde; dava konusu haciz ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapılmamakla birlikte, haciz sırasında yapılan evrak araştırmasında, borçlu adına düzenlenmiş tahsilat makbuzlarına, senetlere, vergi kartına, alışveriş kartına, kartvizitlere rastlanmıştır. Tüm bu bilgiler ışığında; haciz mahallinde borçluya ait çok sayıda evrakların bulunması sebebiyle İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulü gerekir. Bu sebeple, ispat yükü altında olan ve karinenin aksini her türlü delille kanıtlama olanağına sahip olan üçüncü kişinin delillerinin ispat yükünü karşılayıp karşılamadığının ve aleyhine olan karineyi çürütüp çürütemediğinin irdelenmesi gerekmektedir. Davalı 3. kişi, eldeki davada delil olarak işyeri su faturasına, KDV tahakkuk fişi fotokopisine, 13.01.2011 tarihli faturaya ve tanık beyanlarına dayanmaktadır. Ancak su faturası ve tahakkuk fişi haciz tarihinden sonraki dönemlere isabet etmektedir. Sunulan fatura da her zaman düzenlenmesi mümkün belgelerden olup istihkak davalarında güçlü delil teşkil etmez. Ezcümle, davalı 3. kişi dayandığı deliller ile alacaklı lehine olan karinenin aksini ispat edememiştir.
Yukarıda yapılan değerlendirmeler ışığında; eldeki davada mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğu, davada ispat yükünün davalı 3. kişi de bulunduğu ve anılan tarafın dava dosyasına sunmuş olduğu deliller ile istihkak iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermek gerekirken mülkiyet karinesi hatalı değerlendirilerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 16.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.