YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20180
KARAR NO : 2015/6656
KARAR TARİHİ : 24.03.2015
Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi
….. ile ….. aralarındaki dava hakkında …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 18.04.2013 tarih ve 356/144 sayılı hükmün Daire’nin 25.03.2014 gün ve 2013/24015-2014/5229 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmişti. Davacı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı …. vekili, mülkiyeti İstanbul Belediyesi adına kayıtlı bulunan 508 ada 41 parsel üzerine 1982-1990 yılları arasında zemin + dört normal katta 10 daireden oluşan bina yaptığını, beyannamelerin davacı adına olduğunu, vergilerin vekil edeni tarafından ödendiğini, ekonomik durumunun iyi olmaması nedeniyle 10 nolu dairenin davalı tarafından kullanılması için izin verildiğini, ancak davalının davacıya karşı kaba ve nezaketsiz davranışlar sergilediğini, davalının daireyi terk etmesi için noterlikçe 04.06.2010 tarihinde ihtarname gönderdiğini açıklayarak, davalının haksız müdahalesinin önlenmesine ve taşınmazın tahliyesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …. vekili, davanın yersiz açıldığını, taşınmazın Belediye adına tapuda kayıtlı olduğunu, arsanın 1970 yılında muris …. ….. tarafından satın alındığını, üzerindeki binanın tüm aile bireylerinin katkısı ile yapıldığını, davacının taşınmazlardan 7 adet dairenin kira gelirini topladığını, dava konusu 10 nolu dairenin katkıları nedeniyle davalı tarafından kullanıldığını, kullanımın haklı nedenlere dayandığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, mülkiyeti Belediyeye ait 508 ada 41 parsel üzerindeki binanın davacı tarafından inşa edildiği, davalının 10 nolu daireyi davacının muvafakati ile kullandığı, davacı tarafından yapılan uyarıya rağmen dairenin tahliye edilmediği, bina sahibi davacının muvafakatini her zaman geri almasının mümkün bulunduğu, davalının kullanımının haklı gerekçeye dayanmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının 10 nolu daireye yönelik haksız müdahalesinin önlenmesine ve davalının tahliyesi ile dairenin boş olarak davacıya teslimine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekilinin temyizi sonunda Dairenin 25.03.2014 tarih 2013/24015 esas 2014/5229 karar sayılı ilamı ile kısaca, dava konusu 10 numaralı dairenin de bulunduğu 5 katlı binanın toplanan delillere göre tarafların murisi tarafından yapıldığının anlaşıldığı, dairelerin tamamının davacı tarafından yapıldığını kabulü olanak bulunmadığı, davanın kabulünün hatalı olduğu, davanın reddine karar verilmesi gerektiği açıklanarak bozulmuştur. Davacı vekili tarafından süresinde karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur.
Dosyadaki kayıt ve belgelere göre dava konusu 508 ada 41 parsel, 16.12.1969 tarihinde hükmen İstanbul Belediyesi adına tescil edilmiştir. Dava; mülkiyeti Belediyeye ait olan taşınmaz üzerindeki 10 nolu daireye yapılan müdahalenin önlenmesi ve dairenin tahliyesi ve davacıya teslimi isteğine ilişkindir.
Her ne kadar dosyada muris ….. ….. adına 1 katlı bina niteliğindeki gecekondu ile ilgili 12.4.1985 tarihli tapu tahsis belgesi bulunmakta, Mahkeme tarafından yargılama sırasında dinlenen taraf tanıklarından bir kısmı, dava konusu 10 numaralı dairenin bulunduğu zemin + dört normal kattan oluşan binanın dava dışı 1.katının, bir kısım tanık ise dava dışı 1. ve 2.katının tarafların murisi …. ….. tarafından araç satışından gelen gelirle yaptırıldığını ifade etmişler, diğer bağımsız bölümlerin ise davacı …. tarafından yaptırıldığını bildirmişlerse de 10 numaralı daire dışındaki diğer kısımlar dava konusu olmadıklarından eldeki temyize konu davada dava dışı bu kısımlarla ilgili herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. Ancak dosyaya sunulan ve tarihleri itibarıyla birbirini tamamlayan belgeler, bu belgeleri destekleyen tanık beyanları ile dosya kapsamına göre dava konusu 10 numaralı dairenin davacı ….. tarafından yaptırıldığı, geçici olarak kardeşi davalı tarafın kullanılmasına izin verdiği,çektiği ihtarnameye rağmen davalı tarafından dairenin boşaltılmadığı, davalının uzun süreli kullanımının ise davacının rızasına dayalı olarak sürdüğü anlaşılmaktadır. Hükmen veya resmi işlemle kısıtlama getirilmediği sürece haricen verilen iznin her zaman kaldırılması alınması mümkündür. Mahkemece davacının rızasını geri aldığı gözetilerek davalının haksız hale gelen kullanımının dolayısı ile 10 numaralı daireye müdahalesinin menine karar verilmesi yerindedir. Mahkeme taleple bağlı olduğu gibi Yargıtay tarafından da temyiz incelemesinin dava konusu 10 numaralı daire ile ilgili olarak yapılması gerekli olup, binanın dava dışı diğer daireleri ile ilgili bir değerlendirme yapılma imkanı bulunmamaktadır.
Davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olmadığından hükmün açıklanan nedenlerle onanması gerekirken Dairece dava dışı bina ile ilgili tanık beyanları ve değerlendirmelerden hareketle maddi hata sonucu bozulduğu, bu kez karar düzeltme isteği sonucu yapılan incelemeyle belirlenmiş olduğundan, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulüne, Daire’nin 25.03.2014 gün 2013/24015 Esas, 2014/5229 Karar sayılı bozma ilamının 6100 sayılı Yasa’nın Geçici 3. Maddesi yollamasıyla HUMK’nun 440. maddesi uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA, Yerel Mahkeme’nin 18.04.2013 gün 2010/356 esas 2013/144 karar sayılı hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca ONANMASINA, 52,40 TL peşin harcın istek halinde davacıya iadesine, 24.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.