Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/19915 E. 2015/8989 K. 21.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19915
KARAR NO : 2015/8989
KARAR TARİHİ : 21.04.2015

İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının onanmasına dair 10.02.2014 tarih, 2013/1443 Esas, 2014/1990 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR

Davacı 3. kişi … vekili İcra Mahkemesi’ne başvurusunda; müvekkilinin borçlu sıfatı olmamasına rağmen … SGK nezdindeki hak ve alacaklarına haciz konulduğunu, aleyhine takip yapılan borçlunun ise … olduğunu açıklayarak haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
Mahkemece, takip borçlusu şirketin davayı açan şirket olmadığı ve davacı şirketin borçlu olmadığı gerekçesiyle 03.08.2012 tarihli işlem ve buna bağlı işlemlerin iptali ile iptal edilen işlem nedeniyle davacı şirketin SGK alacağı üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesi üzerine hüküm davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İcra dosyasında taraf olmayan 3. kişinin dosyadaki haczin kaldırılmasını istemede aktif dava ehliyeti yoktur. Ancak eldeki dava 17.09.2012 tarihinde açılmış olup haczen tahsil edilen dava konusu para ise alacaklıya 24.09.2012 tarihinde ödenmiş olmakla davacı üçüncü kişinin talebinin istihkak davası niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. Olayların hukuksal açıdan değerlendirilmesi ve nitelendirilmesi mahkeme hakimine aittir. Hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi olay ve netice talepleri ile bağlı olup olayların hukuki nitelendirmesini kendisi yapar. Üçüncü kişinin başvurusu açıklanan bu şekliyle istihkak davası niteliğindedir. Dilekçede şikayetten söz edilmesi HMK’nun 33. maddesi uyarınca “hukuki tavsif hakime aittir” kuralını değiştirmez. Mahkemece yapılacak iş, borçlu da davaya dahil edilerek takip miktarı veya mahcuzun miktarından hangisi az ise o değer üzerinden nispi harç alınarak ve varsa noksan harç tamamlattırılarak ve tarafların tüm delilleri toplanarak, çekişme istihkak davası prosedürüne göre çözümlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, belirtilen tüm bu hususlar dikkate alınmadan davanın şikayet başvurusu olarak kabulü ile yazılı biçimde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir.
Açıklanan nedenle mahkeme kararının alacaklı yararına bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla, alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemiz’in 10.02.2014 tarih ve 2013/1443 Esas 2014/1990 Karar sayılı onama ilamının oybirliğiyle kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK’nun 366. ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca borçlu yönünden BOZULMASINA, 21.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.