Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/19484 E. 2015/12297 K. 03.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19484
KARAR NO : 2015/12297
KARAR TARİHİ : 03.06.2015

MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının bozulmasına dair 03.06.2014 tarih, 2014/11617 Esas, 2014/11368 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR

Alacaklılar vekili tarafından İçişleri Bakanlığı aleyhine Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Dairesi’nin 31.10.2013 tarihli, Jandarma Genel Komutalığı bünyesinde asker olarak vatani görevini yapmakta iken ölen kişinin yakınlarının açtığı maddi ve manevi tazminat davası sonucu verdiği ilama dayalı olarak takip başlatıldığı, icra emrinin tebliği üzerine;…….. vekilinin; 2577 sayıl İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 28. maddesi gereğince ödeme için başvurulmadan takip başlatıldığı gerekçesiyle takibin iptali istemi üzerine, Mahkemece, aynı gerekçeyle takibin iptaline karar verildiği, hükmün alacaklılar vekilinin temyizi üzerine de Dairemizce; istemin şikayetçinin takipte aktif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle reddi yönünde hüküm tesisi için alacaklılar lehine bozulduğu, şikayetçi (borçlu) vekilinin karar düzeltme isteminde bulunduğu görülmektedir.
6 Nisan 2011 tarihli ve 6223 sayılı Kanun’un verdiği yetkiye istinaden çıkarılan Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerin Yürütülmesine İlişkin 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 2 Kasım 2011 tarihli ve 28103 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesiyle birlikte, 1 Ocak 1943 tarihli ve 4353 sayılı Maliye Vekaleti Başhukuk Müşavirliği’nin ve Muhakemat Umum Müdürlüğü’nün Vazifelerine, Devlet Davalarının Takibi Usullerine ve Merkez ve Vilayetler Kadrolarında Bazı Değişiklikler Yapılmasına Dair Kanun yürürlükten kaldırılmıştır.
659 sayılı KHK ile 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na ekli (I) ve (II) sayılı cetvellerde belirtilen idareler, bu KHK’nin 6. maddesi gereğince, kendi iş ve işlemleri ile ilgili olarak açılacak adli ve idari davalar ve tahkim yargılaması ve icra işlemlerinde taraf sıfatını kazanmış ve yine aynı sayılı KHK’nin 4/2-a maddesinde de idarelerin lehlerine veya aleyhlerine açılan adli ve idari davalarda, iç ve dış tahkim yargılamasında, icra işlemlerinde ve yargıya intikal eden her türlü hukuki uyuşmazlıkta idarelerin hukuki birimleri tarafından vekil sıfatı ile takip edileceği düzenlenmiştir.
Bu kapsamda şikayetçi ……. da, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na ekli (I) sayılı cetvelde yer alan bir kamu idaresi olduğundan, adli ve idari davalarda, iç ve dış tahkim yargılamasında, icra işlemlerinde ve yargıya intikal eden her türlü hukuki uyuşmazlıkta, dava yahut uyuşmazlık konusu iş ve işlemleri taraf sıfatı ile takip ve müdafaa etmek yetki ve sorumluluğunu haiz olduğu anlaşılmaktadır.
Yine Askeri Yüksek İdare Mahkemeleri 1602 sayılı kanun hükümlerine göre kurulmuş ve yargılama yapan mahkemeler olup, 2577 Sayılı İdari Yargılması Usulune göre yargılama yapan mahkemeler değildir, bu mahkeme kendi özel kanununa göre yargılama yapar ve karar verir. Bu nedenle takip konusu Ankara Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ikinci Dairesi kararının icrasında 2577 sayılı İYUK nun 28. maddesi de uygulanmaz. Mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekirken şikayetçi …….’nın takip dosyasında aktif husumet ehliyeti bulunmadığından şikayetinin reddine karar verilmesi gerektiği nedeniyle bozulduğu görülmekte borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin kısmen kabulü gerekmiştir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 03.06.2014 tarih ve 2014/11617 Esas 2014/11368 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, 03.06.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY YAZISI
1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu’nun (AYİMK) 36.maddesinde, bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK) ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun (yenisi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu) hangi hükümlerinin uygulanabileceği sınırlı şekilde sayılmıştır. Sınırlı sayılan bu hükümler arasında idari yargı kararlarının uygulanmasını düzenleyen İYUK 28. maddesi sayılmamıştır. Bu nedenle İYUK 28. maddesindeki “belli bir miktarı içeren tam yargı davaları hakkındaki kararlar ise genel hükümlerine göre infaz ve icra olunur” şeklindeki kural, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin tam yargı kararları için uygulama alanı bulmaz. Bir yasal düzenleme yapılmadığı takdirde, sınırlı sayım şeklinde yapılan bir düzenlemenin yorum yoluyla genişletilmesi kanuna aykırı olur. Bu durumda İYUK 28. maddesindeki “genel hükümlere göre infaz ve icra olunur” hükmü İcra ve İflas Dairelerini anlattığından, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin tam yargı davası sonucu verdiği tazminat hükümleri için İİK uyarınca İcra Dairelerinde icra takibi yapılması yolu açık değildir. Kuşkusuz, olması gereken hukuk açısından devletin özel hukuk ilişkilerinden doğan borç ilişkilerinden doğan alacakların infazı için, bazı istisnalar dışında, devlet ile gerçek kişiler ve özel hukuk tüzel kişileri arasında ayrım yapılmasının hukuk devleti anlayışı ile ne ölçüde başdaştığı, üzerinde düşünülmesi gereken bir konudur.
En azından, AYİMK’da da İYUK 28. maddesine benzer bir yasal düzenleme yapılması yerinde olacaktır. Mahkemelerin görevi, mevcut düzenlemeye uygun karar vermektir. Yasa koyucunun bilinçli olarak kapalı tuttuğu bir hukuki olanağı yargı organlarının yasa koyucunun yerine geçerek, yorum yoluyla genişletmesi ve bu olanağı açık tutması doğru olmayacaktır. Bu durumda, şikayetin kabulü ile takibin iptaline ilişkin İcra Hukuk Mahkemesi kararı sonuç olarak isabetlidir. Açıkladığım nedenlerle, karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin bozma ilamının kaldırılıp, temyiz edilen hükmün, belirtiğim gerekçeyle ONANMASINA karar verilmesi gerektiğini düşünüyor; değerli çoğunluğun önceki ve son bozma kararına katılmıyorum. 03.06.2015