Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/17052 E. 2015/10318 K. 07.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17052
KARAR NO : 2015/10318
KARAR TARİHİ : 07.05.2015

Aşkale Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil, alacak

….. ile …..

aralarındaki tapu iptali ve tescil, alacak davasının kabulüne dair Aşkale Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 07.12.2011 gün ve 45/286 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi Davalı …. vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı, 14.08.1987 tarihli miras taksim sözleşmesine dayanarak 165 parseldeki davalıya ait payın değerinin tespit edilerek davalıdan tahsiline, bunun mümkün bulunmaması halinde davalıya ait payın iptali ile adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, dava dilekçesi ve duruşma günü usulüne uygun bir biçimde tebliğ edilmiş olmasına rağmen yargılama oturumlarına katılmamıştır.
Mahkemece, davanın kabulü ile 165 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile taşınmazın 2/4 payı davacı, ¼’ er payların ise dava dışı diğer mirasçılar ..ve … adlarına tesciline karar verilmesi üzerine; hükmün esası, davalı tarafından temyiz edilmiş, davalının bu temyiz isteğinin, on beş günlük sürenin kaçırılması gerekçesiyle, 28.02.2013 tarihli ek kararla reddine karar verilmiştir. Bu kez davalı süresi içerisinde harcını yatırmak suretiyle ek karara karşı temyiz isteğinde bulunarak, ek kararın usul ve yasaya aykırı olduğundan kaldırılarak, mahkemenin esasa ilişkin hükmünün bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
Temyiz eden davalı C.. Ç..’nun ilk tebligat adresinin, işyeri adresi olan 100. Yıl İlköğretim Okulu olduğu gerekçesiyle karardan önce en son bu adrese 22.06.2011 tarihinde tebligat çıkarıldığı, tebligatın davalının işyerinin değişmesi nedeniyle yeni adresi olan Vali Hüsnü Tuğrul İlköğretim Okulu adresine sevk edildiği ve burada kendisine tebligat yapıldığı, işyeri değişikliğinin daha sonraki yazışmada da, 100. Yıl İlköğretim idaresi tarafından da bildirildiği, davalının Haziran 2010 tarihi itibariyle buradan ayrıldığının anlaşıldığı, buna rağmen 07.12.2011 tarihli gerekçeli kararın davalının değişmiş olduğu anlaşılan ilk adresi 100. Yıl İlköğretim Okuluna çıkarıldığı ve 22.10.2012 tarihli tebellüğ belgesi ile 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21. maddesine göre tebligat yapıldığı, mahkemece de bu tebligata değer verilerek davalının 05.02.2013 tarihli temyiz dilekçesinin süresinde olmadığı gerekçesiyle temyiz isteğinin reddine ilişkin temyize konu 28.02.2013 tarihli ek kararın oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Açıklandığı gibi davalının işyeri adresine

tebligat yapıldığı işyeri adresinin değişmiş olduğu bu sebeple gerekçeli kararın tebliğine ilişkin 22.10.2012 tarihli tebligatın usulsüz olduğu ve sonuç doğurmayacağı bu sebeple mahkemenin temyize konu 28.02.2013 tarihli ek kararının usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla ek kararın kaldırılmasına (HUMK.nun 432. Md) karar verilerek mahkemenin 07.12.2011 tarihli hükmünün esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi gerekmiştir.
Yerel mahkeme hükmünün esasına ilişkin incelemeye gelince;
Mahkemece, dava dosyası, 29.01.2009 tarihinde taraflarca takipsiz bırakıldığı gerekçesiyle HUMK’nun 409. maddesi hükmü uyarınca işlemden kaldırılmış, sonrasında 30.04.2009 yenilenmiş ve yargılamaya devam olunmuştur. Yine 10.12.2009 tarihli yargılama oturumunda taraflarca takipsiz bırakıldığından işlemden kaldırılmış, 22.12.2009 tarihinde yenilenen dava sürdürülmüştür. Gerekçeli karara esas kısa kararın tesis edildiği son oturuma ise taraflar katılmadıkları ve mahkemeye de herhangi bir mazeret bildirmedikleri halde bu yönde bir işlem yapılmadan mahkemece tarafların yokluğunda karar verildiği anlaşılmaktadır. Taraflar mazeret bildirip mahkemece kabul edilmeden veya taraflardan birinin gelip yargılamaya devam edilmesini talep etmedikleri takdirde, mahkemece yargılamaya devam olunup tarafların yokluğunda nihai bir karar verilemez. O halde nihai kararın oluşturulduğu 07.12.2011 tarihinde (HUMK.nun 409/5 md) HMK’nun 150/6.maddesi hükmü uyarınca davanın doğrudan açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir.
SONUÇ: Davalının temyiz itirazları yukarıda açıklanan gerekçelerle yerinde olduğundan kabulü ile esasa ilişkin 07.12.2011 tarihli hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK’nun 388/4., HMK m.297/ç) ve 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire İlamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunabileceğine ve 48,60 TL peşin harcın istek halinde davalı … iadesine 07.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.