Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/17013 E. 2015/5368 K. 03.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17013
KARAR NO : 2015/5368
KARAR TARİHİ : 03.03.2015

MAHKEMESİ : Adana 1. Aile Mahkemesi
TARİHİ : 10/09/2013
NUMARASI : 2008/818-2013/763

K.. K.. ile E.. K.. aralarındaki katkı payı (değer artış payı) davasının reddine dair Adana 1. Aile Mahkemesi’nden verilen 10.09.2013 gün ve 818/763 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 03.03.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı vekili Avukat H. N. geldi, karşı taraftan kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı Kemal vekili, evlilik içinde 6037 ada 1 parselde 23 numaralı mesken ile 5708 ada 2 parselde 34 numaralı meskenin davacının çalışarak elde ettiği gelirle alınarak davalı adına tescil edildiğini,davalının bir katkısı ve geliri olmadığını açıklayarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve gerçek değer keşifte belirlenmek üzere harca esas değer her bir taşınmaz için 10.000 TL. değere göre şimdilik 20.000 TL.nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı E. vekili, 34 nolu meskenin davalıya evlenmeden önce annesi tarafından alındığını, davalının kızkardeşine de bir daire verildiğini, daha sonra kredi çekmek amacı ile kızkardeşlerin daireleri tapuda birbirlerine devrettiklerini, kredi çekme olayı bittikten sonra tekrar davalının eski dairesini kızkardeşinden geri aldığını, kızkardeşinin dairesini de iade ettiğini, diğer dava konusu taşınmazın ise davalının başka taşınmazlarının satışından elde edilen gelir ile elde edildiğini açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının, dava konusu taşınmazların edinilmesi sırasında katkısının bulunduğunun kanıtlanamadığı, evlenmeden önce davalının 5708 ada 2 parseldeki 34 numaralı meskenin maliki olduğu, evlendikten sonra kredi alabilmek amacı ile taşınmazın muvazaalı olarak el değiştirdiği, sonra tekrar davalı kadına devredildiği, bu sebeple taşınmaz edinilmesinde katkıda bulunulduğu iddiasının yerinde olmadığı, dosyaya sunulan tapu kayıtları,tanık anlatımları dikkate alındığında da davalıya miras yoluyla intikal eden taşınmazların satışından elde ettiği gelirle diğer dava konusu 6037 ada 1 parselde bulunan 23 numaralı bağımsız bölümü satın aldığı yönünde vicdani kanaat oluştuğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 13.12.1994 tarihinde evlenmişler, 05.10.2007 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hüküm 04.07.2011 tarihinde kesinleşmekle evlilik birliği son bulmuştur. Eşler arasındaki mal rejimi TMK 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden (4722 s.K. m.10) evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK’nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TMK.nun 170. m) ve bu tarihten boşanma davasının açıldığı tarihe kadar yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.
Dosya kapsamına göre davacının talebi, katkı payı alacağı niteliğindedir.
Dosya muhtevası, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatı, ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebepler ile dinlenen tanık beyanları, bu beyanları doğrulayan tedavüllü tapu kaydı karşısında 5708 ada 2 parseldeki 34 numaralı dava konusu meskenin tarafların evlilik tarihi öncesinde 12.08.1988 tarihinde davalı E. adına tapuda kayıtlı iken 26.06.1996 tarihinde davalının kardeşi F.’nin eşi İ. D.’e tapuda satışı, sonra yeniden 28.12.1999 tarihinde İ. tarafından E.’ye tapuda devredilmesi, savunmada belirtildiği üzere benzer şekilde davalının kardeşi F.’ye ait dava dışı aynı parseldeki 13 numaralı meskenin de benzer tarihlerde önce davacı K.’e satılması, yeniden 28.12.1999 tarihinde F.’ye tapuda devredilmesi işleminde, evlilik öncesi davalının kişisel malı niteliğindeki dava konusu 34 numaralı meskenin 28.12.1999 tarihinde tekrar tapuda devralınması işleminde bedel ödendiğinin kabul edilemeyeceğine, karşılıksız edinildiğinin kabulü gerektiğine göre 34 numaralı meskenin davalının kişisel malı olarak kabul edilmesi ve bu mesken yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenle davalı vekilinin 34 numaralı meskene ilişen temyiz itirazlarının REDDİNE,
Diğer dava konusu 6037 ada 1 parselde 23 numaralı mesken 17.05.2000 tarihinde davalı tarafından satın alınmıştır. Mahkeme tarafından davalının miras kalan bir kısım mallarının satılarak dava konusu 23 numaralı meskenin satın alındığı, bu sebeple kişisel malı olduğundan hareketle dava reddedilmiş ise de dosya arasına getirtilen tapu kayıtları bunu doğrulamamaktadır. Dosyada davalı E.’ye babasından miras yolu ile kalan taşınmaz mallara ait tapu kayıtlarının incelenmesinde, muris adına kayıtlı taşınmazların H. mirasçıları adına 17.06.1999 tarihinde intikal ettirildikleri, mirasçılardan birinin de 1/20 pay sahibi davalı E.. K.. olduğu, ancak bu taşınmazlardan ……….. köyü 148 parselin 1/2 pay maliki E. iken 03.06.1998 tarihinde satıldığı, dava konusu mesken bu tarihten yaklaşık 2 yıl sonra satın alınmış ise de tanık beyanlarında, satıştan elde edilen bedelin dava konusu meskenin alımında kullanıldığının bildirildiği, bu bedelin davalı tarafından başka bir yerde kullanıldığının da davacı tarafından ispat edilemediği dikkate alındığında 148 parselin satış bedelinin alımda kullanıldığının kabulü gerekir. Davalının miras payı sahibi olduğu diğer taşınmazların satıldığına dair dosyada bir kayıt olmadığına göre diğer miras malı taşınmazların satışta kullanıldıkları kabul edilemez. Bu sebeple diğer miras malı taşınmazların da satılarak, elde edilen gelirle dava konusu taşınmazın alındığına ilişkin kabul hatalıdır.
Bu durumda Mahkemece, dava konusu taşınmazın alımında davacının ne miktarda katkısı olduğu belirlenmeli ise de, davalının ev hanımı olup çalışarak elde ettiği geliri bulunmadığı, başka yerden düzenli bir gelir de elde etmediği, dolayısı ile gelirlerden hareketle gelirlerin birbirine oranlanma imkanı olmadığından, davalı adına kişisel mal olduğu anlaşılan 148 parselin 1/2 payının satıldığı 03.06.1998 tarihinde elde edilen satış bedelinin 17.05.2000 alım tarihi itibarıyla güncelleştirilmiş karşılığı belirlenerek, bu miktarın dava konusu 23 numaralı meskenin alım değerine oranlanması, bu oranın dava konusu meskenin dava tarihindeki değeri olan 75.092 TL ile çarpılması ile davalının kişisel malı ile katkı miktarının bulunması, bu miktarın da toplam 75.092 TL.den çıkartılması ile davacının alımdaki katkı payı alacağının belirlenmesi gerekir. Tanık beyanlarında, davalının miras malı taşınmazlarının satılarak elde edilen gelirlerin dava konusu taşınmazın alımında kullanıldığının ifade edilmesi yeterli olmayıp bu taşınmazların dava konusu taşınmazın alım tarihine yakın tarihlerde satılarak elde edildiğinin tapu kayıtları ile de doğrulanması gerekir. Bu durumun belirlenmesi halinde satılan diğer taşınmazlara ait bedellerin de benzer yöntem ile bu hesaplamada yer alacakları da tartışmasızdır. Bu şekilde davalının sadece bir taşınmazının alımda kullanıldığı kabul edilmesi ve buna göre hesaplama yapılması gerekirken 23 numaralı meskenin tamamının davalının miras malları satılarak elde edilen gelirle alındığının kabulü doğru olmamıştır.
Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden kabulü ile yerel mahkeme hükmünün 23 numaralı meskene ilişkin olarak 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.100,00 TL Avukatlık Ücreti’nin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davacıya verilmesine,
HUMK.nun 388/4.(HMK m.297/ç) ve 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire İlamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde davacıya iadesine 03.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.