YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16890
KARAR NO : 2016/1777
KARAR TARİHİ : 03.02.2016
MAHKEMESİ :… Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Zilliyetliğin Korinması Tespiti
S.. E.. ve müşterekleri ile H.. Ü.. ve müşterekleri aralarındaki zilyetliğin korunması tespiti davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair … Sulh Hukuk Mahkemesi’nden verilen .. gün ve .. sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacılar vekili, dava dışı .. adına kayıtlı bulunan .. parselin vekil edenlerinin zilyetliğinde bulunduğunu, müvekkillerinden A.. E..’un hastalık nedeniyle yurt dışına gitmesini fırsat bilen davalılardan ..’in .. ecrimisil ödeyerek, 4070 sayılı Kanuna dayalı olarak davacıların zilyetliğinde bulunan taşınmazı belirlenen fiyat ve ihale ile satın aldığını, müvekkillerinin .. parselin davalı ..’e yapılan satışın iptali için..2 İdare Mahkemesine dava açtığını, .. .. nolu parselinden ifrazen gelen.. parsele 35-40 yıldan beri ecrimisil ödemek suretiyle vekil edenlerinin zilyet olduğunu, müvekkillerin haklarının devamı ile zarar ziyanın tazmini hakkında dava haklarının saklı tutularak, haksız olarak müdahalede bulunan davalı .. ve onun adına tarlaya müdahale eden davalı …’nin müdahalelerinin men’ine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, vekil edeni H.. Ü..’ın taşınmazla ilgisinin bulunmadığını, vekil edeni ..’un ise, dava konusu taşınmazı 25-30 yıldan bu yana zilyetliğinde bulundurduğunu, kaldı ki, .. adına tapuda kayıtlı bulunan dava konusu .. parsel sayılı taşınmazı …’ne müracaat ederek satın aldığını, satış parasının bir kısmının ödendiğini, o zamandan bugüne kadar da nizasız fasılasız zilyet olduklarını, davacıların zilyetliklerinin ve haklarının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan araştırma ve inceleme sonucunda dava konusu .. parsel sayılı taşınmazda 17.284 m2 yönünden davanın kısmen kabulü ile davacının zilyetliğinin korunmasına ve iadesine, fazla isteğin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, TMK’nun 981 ve devamı maddeleri gereğince zilyetliğin korunması isteğine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de kurulan hükmün infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. 6100 sayılı HMK’nın 297/2 maddesi hükmünde taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi,
-//-
infaza elverişli biçimde hüküm kurulması zorunludur. Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre mahkemece, dava konusu .. parsel sayılı taşınmazın bir bölümü üzerinde davacıların üstün zilyet oldukları kabul edilerek taşınmazın 17.284 m2’lik bölümü yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ancak kabul edilen bu kısmın .. parsel alanının hangi bölümünü kapsadığı hükümde belirtilmediği gibi hangi bilirkişi raporunun esas alındığı da hükümde açıklanmamıştır. Hüküm bu hali ile infaza elverişli olmadığı gibi açık da değildir. Şu halde mahkemece; kısmen kabulüne karar verilen taşınmaz bölümünün dava konusu .. parsel sayılı taşınmaz içerisindeki konumu, sınırları ve koordinatlarını gösterir biçimde düzenlenmiş kroki esas alınarak, taşınmaz ile ilgili infazda duraksama oluşturmayacak şekilde, hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK’un 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’un 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde iadesine 03.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.