Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/1585 E. 2015/6563 K. 20.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1585
KARAR NO : 2015/6563
KARAR TARİHİ : 20.03.2015

İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Davacı üçüncü kişi vekili, ………… İcra Müdürlüğü’nün 2012/21859 sayılı takip dosyasında yazılan talimat uyarınca, …. İcra Müdürlüğü’nün 2013/270 talimat sayılı dosyasında yapılan 25.04.2013 günlü hacze konu menkullerin üçüncü kişiye ait olduğunu, borçlunun dönem dönem babasına ait olan işyerinde çalıştığını, borcun doğumundan sonra işyeri açılmış olup devrin sözkonusu olmadığını belirterek davanın kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece duruşma açılmadan evrak üzerinde yapılan inceleme sonucunda: haczin yapıldığı işyerinin davacı 3. kişiye ait olduğu, borçlu Ümit’in sadece işyeri çalışanı olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 33. maddesi uyarınca Türk hukukunu re’sen uygulamakla yükümlü olan hâkim, tarafların ileri sürdükleri maddi olay ve netice talepleri ile bağlı olup, onların hukuki nitelendirmesi ile bağlı değildir.
Bu ilke ışığında, dava dilekçesi içeriğindeki anlatımın ve talep sonucunun, üçüncü kişinin açtığı istihkak davasına ilişkin olduğunun kabulü gerekir.
İİK’nun 97/11.maddesi hükmü uyarınca da, “istihkak davasına umumi hükümler dairesinde ve basit yargılama usulüne göre bakılır.” O halde; Mahkemece, başvurma harcı ve takip konusu alacak ile mahcuz malın değerinden hangisi az ise o değer üzerinden 1/4 oranında peşin nispi ilam harcı alınarak duruşma açılması, taraflara duruşma gün ve saatini bildirir davetiye tebliğ olunarak taraf teşkilinin sağlanması, kendilerine davayı takip etme ve delillerini sunma imkânının verilmesi tarafların gösterecekleri delillerin toplanması ve varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, savunma hakkı engellenmek suretiyle, dosya üzerinden yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Belirtilen tüm bu hususlar gözetilmeden davanın şikâyet başvurusu olarak nitelendirilerek dosya üzerinden karar verilmesi isabetli olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 20.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.