Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/15739 E. 2015/23146 K. 24.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15739
KARAR NO : 2015/23146
KARAR TARİHİ : 24.12.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil, Muhdesatın Tespiti

… ile … Sahil Sitesi Turizm Geliştirme Kooperatifi, dahili davalı … ve … aralarındaki tapu iptali ve tescil, muhdesatın tespiti davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Kemer 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 29.01.2014 gün ve 229/36 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı … vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

… A R A R

Davacı vekili, dava dilekçesinde; davalının üyesi olduğu… Sahil Sitesi Kooperatifinde 67 numaralı arsa üzerinde yer alan 2 katlı binanın 1. katının vekil edeni tarafından yaptırıldığını, TMK 724 .maddesi gereği arsanın yeterli kısmının veya bedel karşılığında tamamının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiş, 11.10.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile tapu iptali ve tescil isteği yerinde görülmediği takdirde 1. katının vekil edeni tarafından yaptırıldığının ve mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti ile bu hususun tapu sicilinin beyanlar hanesine şerh edilmesine, bu talebinin de yerinde görülmemesi halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şimdilik 50.000TL’nin (yapılan tadilat ve onarımlar dahil) davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Dahili davalı … Tekir davayı kabul ettiğini açıklamış, dahili davalı … ve davalı… Sahil Sitesi Turizm Geliştirme Kooperatifi davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, kooperatif hissesinin ölü … adına kayıtlı olduğu, davacının 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 19. maddesi uyarınca payın bölünmezliği nedeniyle ortak olmadığı bir kooperatife karşı tapu iptali ve tescil isteğinde bulunamayacağı gerekçesiyle tapu iptali ve tescil davası yönünden reddine, muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğine yönelik talebin ise, tüm dosya kapsamından 1. (zemin) katın davacı tarafından inşa edildiği tespit edildiğinden… Sahil Sitesi Yapı Kooperatifi adına kayıtlı taşınmazda 67 nolu özel parselde bulunan 2 katlı binanın giriş katının (1. kat) davacı tarafından inşa edildiğinin tespitine, davacının diğer tüm taleplerinin reddine karar verilmesi üzerine, hüküm; dahili davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur (4721 s.lı TMK 684/1 m). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK 718 m). 22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde kalıcı yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen
ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, şahsi bir hak olup (TMK 722, 724, 729 m.ler), sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bağşetmez. Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez.
Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması (6100 s.lı HMK 106/2 m) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür, bu nedenle eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararının bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hakim tarafından da re’sen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK 114/1-h, 115 m.)
Öğretide ve Yargıtay’ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir.
Somut olaya gelince; Mahkemece, dava konusu muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmiş ise de, temyize konu olan bu davada taraflar arasında ortaklığın giderilmesi davası bulunmadığı, taşınmaz ve muhtesatın kamulaştırmaya konu olduğuna dair herhangi bir iddia, savunma, bilgi ve belge de bulunmadığı dikkate alındığında, davacının muhdesatın tespitini istemesinde hukuki yararının bulunmadığı, bir başka deyişle dava şartının gerçekleşmediği dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerle anlaşılmıştır. Davacının dava konusu parsel üzerindeki 2 katlı binanın 1. katına ilişkin tespit istemi yönünden hukuki yararının bulunmadığı dikkate alınarak bu talebin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esası incelenerek hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Ne var ki, davacının kademeli olarak eBK m. 61 vd., TBK m. 77 vd. maddelerinden kaynaklanan alacak istemi mevcuttur.
Hal böyle olunca, Mahkemece, davacının muhdesatın tespitini istemekte hukuki yararı bulunmadığı göz önünde bulundurularak, kademeli alacak isteği yönünden iddia ve savunma doğrultusunda toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, dahili davalı … vekili temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 640,50 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden dahili davalı …’e iadesine, 24.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.