YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15360
KARAR NO : 2015/23339
KARAR TARİHİ : 28.12.2015
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kaynarca Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/03/2014
NUMARASI :
DAVACI : M.. B..
DAVALI : Ü.B.
DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti
M.. B.. ile Ünal Başarı aralarındaki muhdesatın tespiti davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair Kaynarca Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 13.03.2014 gün ve … sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, ortaklığın giderilmesi davasına konu edilen … ada… parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binanın vekil edeni tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile, … ada . parsel sayılı taşınmazda bulunan 3. katın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine, 3. katın değeri üzerinden hesaplanan harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile,… ada … parsel sayılı taşınmazın 1. kat mülkiyetinin davacı ve davalı adlarına tespitine, 2. ve 3. katının davacı adına tespitine dair önceki hüküm davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 19/9/2012 tarih ve 2012/…. Esas, 2012 /…. Karar sayılı ilamı ile özet olarak “ …davanın kısmen kabulü ile taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat niteliğindeki binanın, 3. katının (zemin üstü 2.kat-son kat) davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken delilllerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, davalı tarafından açılmış bir dava bulunmadığı ya da eldeki davaya usulüne uygun bir katılmasının bulunmadığı halde taraflar arasında kesin hüküm oluşturacak şekilde zemin katın davacı ve davalı adına tespitine karar verilmesi, öte yandan hüküm yerinde muhdesatın kimin tarafından meydana getirildiği hususunda tespit kararı verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, mülkiyet doğuracak şekilde “adlarına tespitine” dair hüküm kurulması dahi isabetsiz” gereğine işaret edilmek suretiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulması kararı verildikten sonra, yukarıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
Hüküm, davalı vekili tarafından harç, vekalet ücreti, yargılama giderlerine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
-//-
Somut olayda, davacı tarafından fiilen 3 ayrı bölümü bulunan bina için tespit talebinde bulunulduğu, Mahkemece 33.065,20 TL değerinde olduğu belirlenen 2. (son kat) için tespit kararı verildiği, 27.549, 20 TL değerindeki zemin kat ve 47.236,00TL değerindeki 1. kat için davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Hemen belirtmek gerekir ki; 6100 sayılı HMK’nun 326. maddesi hükmünde, kural olarak yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınacağı, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi halinde ise yargılama giderlerinin davada haklılık oranına göre taraflar arasında paylaştırılacağı açıklanmıştır. Buna göre, yargılama sonucunda hüküm altına alınan nispi karar ve ilam harcını, davanın kabul edilen bölümü gözönünde bulundurularak davalı tarafa davalı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin ise reddedilen bölüm üzerinden nispi tarifeye göre hesaplanması gerekirken bu konuda olumlu veya olumsuz hüküm kurulmaması, yargılama giderleri konusunda da hatalı hesaplama yapılması usul ve yasaya aykırı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün harç, avukatlık ücreti ile yargılama giderlerine ilişkin bölümünün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 400,00 TL peşin harcın istek halinde davalıya iadesine 28.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.