YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14903
KARAR NO : 2015/19646
KARAR TARİHİ : 04.11.2015
MAHKEMESİ : Perşembe İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/03/2014
NUMARASI : 2013/17-2014/2
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Alacaklılar vekili İcra Mahkemesi’ne başvurusunda; dayanak ilamda hükmedilen meni müdahale ve eski hale getirmeye ilişkin ilamın infazı için İcra Müdürlüğü’ne yaptıkları başvurunun 22/05/2013 tarihli kararla takip dayanağı ilam gereğinin borçlular tarafından yerine getirildiği gerekçesiyle reddedildiğini, ancak Mahkeme hükmünün infaz edilmediğini, sadece eski hale getirme bedelinin borçlularca ödendiğini, Mahkeme hüküm tarihinden sonra dahi borçlular tarafından çekişmeye konu yere bazı tesisler yapıldığını açıklayarak 22.05.2013 tarihli işlemin iptali ile yol üzerine sonradan yapılan tesislerin yıkılması suretiyle kararın infazının sağlanmasını talep etmiştir.
Mahkeme’ce, infazı talep edilen ilamda bir “kâl” kararının olmadığı, hükmün infaz edilmiş olduğu, ilamın gereğinin ve infazının hüküm verildiğinde mevcut olan duruma göre yerine getirildiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Hüküm alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda; takibe dayanak Perşembe Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2002/84 Esas, 2005/161 Karar ve 20/02/2015 tarihli ilamında “Davacının davasının kabulü ile Ordu ili, Perşembe ilçesi, Çerli Köyü, 185 ada 5-6-7 parsellerin önünden geçen 16/09/2004 havale tarihli bilirkişi raporunda kırmızı renkle gösterilen yola davalılarca vaki müdahalenin Men’ine; davalılar tarafından yolun eski hale getirilmesine; davalılarca yolun eski hale getirilmesi temin edilmediği takdirde bilirkişi tarafından belirlenen 1.000.000.000 TL eski hale getirme bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine” hükmedilmiş, alacaklılar vekili 11/11/2008 tarihli taşınır teslimine veya taşınmaz tahliye ve teslimine ilişkin icra emri ile yola vaki müdahalenin men’i ve yolun eski hale getirilmesini; yine aynı tarihli örnek no 4-5 ile de dayanak ilamda hükmedilen eski hale getirme bedeli olan “1.000,00 YTL ” ile yargılama masraflarını talep etmiş; borçlulardan A.. G.. tarafından 24/11/2008 tarihinde, aynı tarihli dosya kapak hesabı ile belirlenen 4.070,00 YTL eski hale getirme dosya borcu ödenmiş; alacaklılar vekili 23/11/2012 tarihli dilekçesi ile kararın infazı ile yolun eski hale getirilerek taraflarına teslimi ile ilam karar tarihinden sonra borçlular tarafından teslime konu yolun bir bölümü üzerine yapılan tesislerin kal’ini talep etmiş ve İcra Müdürlüğünce takdir edilecek avansı takip dosyasına yatıracaklarını bildirmiş; İcra Müdürlüğü 22/05/2013 tarihli kararı ile yolun eski hale getirilmesine ilişkin hüküm kısmının borçlular tarafından mahkeme ilamında belirtilen eski hale getirme bedeli yatırılmak suretiyle infaz edilmiş olduğunu, dayanak ilamda kal’e ilişkin bir hüküm bulunmadığından hüküm tarihinden sonra yapılan yapıların kal’inin istenemeyeceğini açıklayarak icra dosyasının İİK’nun 16. maddesi hükmü gereğince infaz nedeniyle işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
İcra Müdürlüğü’nün şikayete konu az yukarıda ayrıntısı açıklanan kararı doğru değildir. Zira, dayanak ilamda hüküm altına alınan 1.000,00 TL eski hale getirme bedeli olup, bu bedelin ödenmiş olması ilamın infazını engellemezken borçluları eski hale getirme masraflarını ödeme yükümlülüğünden kurtarır. Daha açık bir anlatımla, alacaklılar, yolun eski hale getirilmesi için gereken masrafları ödemek suretiyle kararın infazını her zaman talep edebilirler. Bunlardan ayrı, dayanak ilam hüküm fıkrasında atıfta bulunulan bilirkişi raporunda belirtilen kırmızı renkle gösterilen yola ilam karar tarihinden sonra ve hükmün infazından önce yapılan yapılar ayrıca bir mahkeme ilamına gerek olmadan kaldırılabilir.
Bu halde, alacaklılar vekili dayanak ilamın karar tarihinden sonra teslime konu yola borçlularca bir takım tesisler yapıldığını da ileri sürdüğüne göre, Mahkemece yapılacak iş; mümkünse, takibe dayanak ilamın verildiği mahkemede değerlendirme yapan bilirkişi refakate alınarak, mahallinde keşif yapılmak suretiyle sonradan yapıldığı iddia edilen yapıların dayanak ilam bilirkişi raporunda kırmızı renkle gösterilen yolun içinde kalıp kalmadığını denetlemek; kırmızı ile taralı alan içerisinde kalmakta ise iş bu yapıların da kaldırılması suretiyle kararın infazının gerektiği nazara alınarak şikayetin kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklılar Vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 04/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.