Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/14141 E. 2014/17602 K. 30.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14141
KARAR NO : 2014/17602
KARAR TARİHİ : 30.09.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 20. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/12/2012
NUMARASI : 2010/368-2012/540

M.. K.. ile Z. E.Ş. (K) ve F.. K.. aralarındaki ziynet eşyalarının murise aidiyetinin tespiti davasının kabulüne dair İstanbul 20. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 25.12.2012 gün ve 368/540 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay’ca incelenmesi davalı F. T. (K.) vekili, duruşmasız olarak davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 19.11.2013 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı F. K. vekili Avukat Ö. G. ve karşı taraftan davacı vekili Avukat Ö. Ş. geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosyanın incelenmesi sonucu görülen eksikliklerin ikmali için dosyanın mahal mahkemesine iadesine karar verilmesini takiben dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı Mehmet Nizam vekili Av.Ö. Ş., muris Mualla’mn 17.08.2008 tarihinde vefat ettiğini, geride mirasçı olarak davacı, davalılar ve Ş. K.’nın kaldığını, murisin ölümü sonrası Sarıyer 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2008/9 tereke sayılı dosyasında murisin terekesinin tespiti içinde dosyası kapsamı ile TEB Bankası Y. Şubesin’de 19 ve 20 nolu kasalarda bulunan mücevheratın da tespit edildiğini, dava konusu ziynet eşyalarının murisin A. Hastanesi yoğun bakımında bilincinin tamamen kapalı olduğu dönemde davalılardan F. T.l tarafından kendisine daha önceden vermiş olduğu vekaletnameyi kötü niyetle kullanarak Yeniköy HSBC Bankasındaki kasası açılarak alındığını, aynı gün önce bu mücevherlerin kızı Z. T. ve kendi adına açılmış Garanti Bankası Y. şubesindeki kiralık kasaya konulduğunu, daha sonra ise davacının durumu öğrenmesi üzerine murisin diğer kızı Z. Ş.’nın bu mücevherlerin annelerine ait olduğu yönündeki ısrarlı talepleri üzerine bu kasadan alınarak davalılardan Z. Ş. ile F. T. adına yeni bir kasa açılarak TEB Bankası Y. şubesindeki 19 ve 20 nolu kasalara yerleştirildiğini, her ne kadar ispat yükü terekeye ait olduğu tesbit edilen ve tereke defterinde yer alan ziynet eşyaları ile ilgili bu ziynet eşyaları üzerinde hak sahibi olduğunu iddia eden tarafa düşmekte ise de 2009/583 Esas sayılı ortaklığın giderilmesi davasında kendilerine murise ait olduğuna ilişkin dava açmaları için süre verildiğini açıklayarak mülkiyet sorununun halli için TEB Y. Şubesi’nin 19 ve 20 nolu kasalarından çıkan tüm ziynet eşyalarının muris M. K’na aidiyetinin tespiti ile mirasa iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Zeynep Esra vekili, ziynet eşyalarının murise ait olduğunu, Fatma’nın haksız şekilde murise ait kasadaki ziynetleri kendine ait banka kasasına kaldırması üzerine itiraz edilip, araya Fatma’yı ikna için amcanın sokulduğunu, Fatma’nın teklifi üzerine müvekkili ile müştereken kiralanan TEB Y. Şubesi’nin 19 ve 20 nolu kasalarına ziynet eşyalarının kaldırıldığını, tereke dosyası ile de bu kasaların açılarak ziynet eşyalarının 19 ve 20 nolu kasalarda muhafaza altına alınmasının kararlaştırıldığını, Fatma vekili tarafından, kasalar murise ait olmadığından dolayı kasaların açılmasına muvafakat edilmediği ve burada tesbit edilecek mücevherlerin muris tarafından sağlığında iki kızına bağışlandığı savunulmuş ise de bu hususta bir dava açılmadığını açıklayarak ziynetlerin murise ait olduğunu kabul ve ikrar ettiklerini bildirmiştir.
Davalı F. S. vekili, cevap dilekçesinde dava dilekçesinin usule uygun düzenlenmediğini açıklayarak dava dilekçesinin reddini savunmuş, aşamalarda ve diğer dosyalardaki beyanlarında ise, murise ait ziynetlerin 19 ve 20 nolu kasalara kaldırıldığını ama içlerinde F. S.’ya ait de ziynetlerin olduğunu açıklayarak bunun dikkate alınmasını istemiştir.
Mahkemece, davacının açmış olduğu davanın kabulü ile, Sarıyer 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2008/9 tereke sayılı dosyasında 19.12.2008 tarihinde tespitleri yapılan, TEB Bankası’nın Y. Şubesi’nin 19 nolu kasasındaki hükümde tek tek nitelikleri yazılı bulunan tüm ziynet eşyalarının tarafların murisi M. K.’na ait olduğunun tespitine karar verilmiştir. Hükmü esasına yönelik olarak davalı F. S. vekili, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin olarak davacı Mehmet Nizam vekili temyiz etmişlerdir. Dosya bir takım eksikliklerin giderilmesi için mahalline iade edilmiş, eksiklikler tamamlanarak dosya 02.06.2014 tarihinde Dairemize gönderildikten sonra Mahkeme tarafından 09.07.2014 tarihli üst yazı ile davacı vekili Av. Ö.. Ş..’in davadan feragat ettiğini bildiren e-imzalı 08.07.2014 tarihli dilekçesi uyap üzerinden gönderilmiştir.
HMK’nun 310. maddesine göre davadan feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. 311. maddesinde ise feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Karar kesinleşinceye kadar davadan feragatin mümkün olduğuna, mahkemece, bir karar verilip, davadan el çekildikten sonra temyiz aşamasında vekaletnamesinde feragate yetkili bulunduğu anlaşılan davacı vekili Av.Ö. Ş. tarafından e-imzalı dilekçesi ile usulüne uygun şekilde davadan feragat edildiğine ve bu aşamada feragat hakkında karar verme yetkisi Mahkemesine ait bulunduğuna göre feragat hususunda karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenle, davacı vekili Av. Ö. Ş.’in davadan feragati dikkate alınmak suretiyle davadan feragat ile ilgili hüküm kurulmak üzere yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre taraf vekillerinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya ayrı ayrı iadesine, 30.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.