Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/13960 E. 2015/13926 K. 25.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13960
KARAR NO : 2015/13926
KARAR TARİHİ : 25.06.2015

MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Şikayetçi borçlu vekili İcra Mahkemesi’ne başvurusunda; takibe konu ilamda maddi ve manevi tazminat alacakları hakkında faiz başlangıcına ilişkin bir hüküm olmayıp takipte istenen faizin hatalı olduğunu ve icra emrinde işleyecek faiz ile ilgili olarak asıl alacak dışında olan yargılama gideri ile vekalet ücretine de yasal faiz talep edilmesi gerekirken reeskont avans faiz talebinin takibin dayanağı mahkeme ilamına aykırı olduğundan icra emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
HGK’nun 05.04.2000 tarih ve 2000/12-739 Esas-746 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, ilamda faize ilişkin hüküm bulunmaması halinde, icrası kesinleşmesine bağlı olmayan ilamlarda karar tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 1. maddesi koşullarında değişen oranlarda yasal faiz istenebilir.
Somut olayda; takip dayanağı ……. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2003/1088 esas 2011/74 karar sayılı ilamında “10.000,00 TL maddi tazminatın ve 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine” ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verildiği, böylece faizle ilgili bir hüküm bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda ancak karar tarihinden itibaren yasal faiz istenebilir.
Bu durumda işlemiş faizin yukarıda anılan ilkelere göre hesaplanıp belirlenmesi ve asıl alacak ile diğer alacak kalemlerine işleyecek faizin ise yasal faiz oranlarına göre istenebileceği yönünde hüküm oluşturulması gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 25.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.