Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/13938 E. 2015/14023 K. 26.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13938
KARAR NO : 2015/14023
KARAR TARİHİ : 26.06.2015

MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Borçlu vekilinin İcra Mahkemesi’ne başvurusunda, müvekkili aleyhine yürütülen takipte haczedilen taşınmazı ile ilgili olarak İİK’nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi kapsamında ıneskeniyet şikayetinde bulunduğu, Mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
İİK’nun 82/12. maddesi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki “aile” terimi, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra Mahkemesi’nce, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya verilmeli, kalanı icra dosyasında bırakılmalıdır. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez. Değerlendirme yapılırken en mütevazi semtlerdeki mesken fiyatları esas alınmalıdır.
Somut olayda, borçlunun yalnız yaşadığı (bakmakla yükümlü olduğu kimse bulunmadığı) ve haline münasip olduğu iddia edilen meskenin iki ayrı müstakil bölüm ve eklentisinden oluştuğu nazara alındığında haline münasip olmadığı görülmektedir. Ayrıca, açıklanan bu bağımsız kullanılan kısımlar için bilirkişi raporunda toplam 70.000 TL değer belirlenmesine karşılık borçlunun tek başına yaşayacağı tek bağımsız bölüm için de 70.000 TL değer belirlenmesi hakkaniyete ve somut gerçekliğe uygun değildir. Mahkemece, belirtilen bu hususlar nazara alınarak yeniden yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 26.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.