YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13854
KARAR NO : 2015/19648
KARAR TARİHİ : 04.11.2015
MAHKEMESİ : İstanbul 24. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/04/2014
NUMARASI : 2014/387-2014/470
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Takip dayanağı ilamda faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmaması halinde karar tarihinden itibaren faiz istenebilir. Ancak hükmün infazı için kesinleşmesi gereken hallerde ise ilamda yer alan eklentiler de ilamın kesinleştiği tarihte istenebilir hale geleceğinden faizin kesinleşme tarihinden itibaren hesaplanması ve itirazın bu kurallar çerçevesinde değerlendirmesi gereklidir. (İBHukuk Bölümü Genel Kurulu 24.4.1995 tarih, 1994/2 E, 1995/2 K.sayılı kararı)
Somut olayda takip dayanağı Bakırköy 9. Aile Mahkemesi’nin 2013/43 esas, 2013/642 karar ve 06/09/2013 tarihli ilamında “… TMK 174/1 maddesi hükmü uyarınca 100.000 TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine…” hükmedilmiş, alacaklı vekilince borçlu aleyhine başlatılan takipte 100.000 TL maddi tazminat ile asıl alacağa dava tarihinden itibaren işleyen 40.043,84 TL faiz alacağının tahsili talep edilmiş, borçlu vekili İcra Mahkemesi’ne başvurarak; diğer şikayet sebeplerinin yanında dayanak ilamda faize ilişkin bir hüküm bulunmadığından takipte faiz istenmesinin usulsüz olduğunu açıklayarak takibin iptalini istemiş, Mahkeme’ce karar tarihinden itibaren faiz istenebileceği gerekçesiyle diğer şikayetlerle birlikte faize ilişkin şikayetin de reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından faiz yönünden temyiz etmiştir.
Mahkeme’ce yukarıda belirtilen kurallar doğrultusunda dayanak ilamın karar tarihinden itibaren faiz istenebileceği gözetilerek faiz yönünden borçlu şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekirken istemin tümden reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 04.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.