Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/137 E. 2015/8283 K. 13.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/137
KARAR NO : 2015/8283
KARAR TARİHİ : 13.04.2015

Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı

….. ile ….. aralarındaki katılma alacağı davasının kabulüne dair Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 13.09.2013 gün ve 380/387 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

1.Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dava evrakı ile yargılama tutanakları içeğine ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2. Evlilik boşanmayla sona ermiş , taraflar arasındaki mal rejimi boşanma dava tarihi olan 11.01.2008 tarihi itibariyle sona ermiştir (TMK.nun 225/2). Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında evlenme tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM’nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise, yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202, 4722 sayılı Yasa’nın 10.m.). Tasfiye alacağı hesabına dahil edilmesi sebebiyle hükmedilen alacak kapsamında kalan 856 parsel sayılı taşınmaz üzerinde …. Bankası lehine 04.04.2015; 2199 ve 2976 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde de ….Bankası lehine 02.12.2003 tarihli ipotekler mevcut olduğu ve bu ipoteklerin boşanma dava tarihi itibariyle devam ettiği anlaşılmaktadır. Bir taşınmazın ipotekli ve ipoteksiz değeri arasında fark olacağı açıktır. Bu nedenle ilgili bankalardan ipoteğe konu borcun ödenip ödenmediğinin sorulması, ipotek belgelerinin getirtilmesi, ipoteğin bağlı olduğu borcun ödenmediğinin tespit edilmesi halinde, hükmedilen alacağın tespitine esas alınan keşif tarihleri ( 856 parsel sayılı taşınmaz için 15.05.2012, 2199 ve 2976 parsel sayılı taşınmazlar için 16.03.2012) itibariyle taşınmazların ipotekle yükümlü değerleri için bilirkişiden ek rapor alınması veya gerektiğinde yeniden keşif ve hesap bilirkişisi incelemesi yaptırılması; böylece katılma alacağı miktarının hesaplanması gerekirken; eksik inceleme ile bu konuda yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
3. Dava konusu 855 ve 880 parsel sayılı taşınmazlarda davalının 1/4 payının babasından miras yoluyla intikal ettiği, kalan 3/4’ünün ise davalı tarafından diğer mirasçılardan satın alındığı görülmektedir. O halde, katılma alacağına esas alınan 15.05.2012 tarihli keşifte alınan bilirkişi raporu sonucunda belirlenen bedelin sadece 3/4 oranındaki kısmının alacağı hesabına dahil edilmesi gerekirken, tam bedel üzerinden katılma alacağı hasabı yapılması doğru olmamıştır.
4. 4787 sayılı Aile Mahkemeleri’nin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere aile hukukundan (TMK’nun m.118-395) kaynaklanan bütün davalara Aile Mahkemesi’nde bakılacağını hükme bağlamıştır. Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde ise Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemeleri’nde davanın Aile Mahkemesi sıfatıyla görülüp karara bağlanması gerekir. (Yargıtay HGK’nun 16.11.2005 tarih ve 2/673-617 sayılı kararı).
Davanın TMK 2. kitabından düzenlenen mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı katılma alacağı niteliğinde olduğu, bu davaya bakmaya Aile Mahkemesi’nin görevli olduğu ve mahkemece de davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakıldığı halde, gerekçeli karar başlığında mahkeme sıfatının Aile Mahkemesi sıfatı olduğunun belirtilmemesi de usul ve yasaya aykırı olmuştur.
SONUÇ: Hükmün temyiz edilen yukarda 2,3 ve 4. bentte gösterilen sebeplerle 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin ise, 1. bentteki gösterilen sebeple REDDİNE, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 2.786,80 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 13.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.