YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13067
KARAR NO : 2015/12730
KARAR TARİHİ : 08.06.2015
MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Alacaklı vekili tarafından ilama bağlanan 5 senede dayalı olarak ilamlı takip yapılmış, borçlu, vekili aracılığıyla yaptığı şikayetinde; iki senedin vadesinin gelmediği ve sair sebeplerle takibin iptalini talep etmiş, Mahkemece itirazın reddi üzerine karar temyiz edilmiş, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 12.3.2012 gün ve 2012/10541 Esas, 2012/12229 Karar sayılı ilamıyla “… takip tarihi olan 12.03.2012 tarihinde henüz vadesi gelmemiş 10.04.2012 ve 10.05.2012 vade tarihli senetler nedeniyle takip yapılması mümkün olmadığından anılan senetler yönünden takibin iptali gerekir…” denilmek suretiyle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamı doğrultusunda karar verilmesi üzerine, borçlu vekili, Mahkeme kararını ibrazla icra dosyasına fazladan ödenen kısmın hesaplanarak, alacaklıdan tahsilini talep etmiş, İcra Müdürü talep doğrultusunda İİK’nun 40. maddesi gereğince, fazla ödenen 11.678 TL’nin dosyaya yatırılması için alacaklı vekiline, 12.09.2013 günlü muhtırayı çıkarmış, alacaklı vekili mahkeme kararının henüz kesinleşmediğini, ayrıca iadesi istenen miktarın da fazla olduğunu, bu nedenle muhtıranın iptalini, olmadığı takdirde düzeltilmesini istemiş, Mahkemece dosya kapsamından İİK’nun 40. ve 361. maddeleri koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle şikayet reddedilmiş ve bu karar alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.
İİK’nun 41. maddesi yollamasıyla ilamlı takiplerde de uygulanan aynı Kanun’un 361. maddesinde “İcra dairelerince borçludan fazla para tahsil olunarak alacaklıya verildiği yahut yanlışlıkla bir tarafa para tediye olunduğu hesap neticesinde anlaşılırsa verilen para ayrıca hükme hacet kalmaksızın o kimseden geri alınır.” hükmü yer almaktadır.
İcra mahkemesi tarafından muaccel olmayan senetler yönünden takibin iptaline karar verildiğinden ve icra mahkemesi kararlarının infazı için kural olarak kesinleşmesi gerekmediğinden, fazla ödenen paranın alacaklıdan geri istenmesinde bir usulsüzlük yoktur.
Bu nedenle alacaklı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değil ise de iadesi istenen miktarın yüksek olduğu şikayetinde de bulunduğuna göre, bu şikayet hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK’nun 366. ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 08.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.