Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/12684 E. 2015/12788 K. 09.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12684
KARAR NO : 2015/12788
KARAR TARİHİ : 09.06.2015

MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Borca itiraz

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR

Borçlu aleyhine boşanma ilamı ile hükmedilen iştirak nafakası alacağının tahsili amacıyla ilamlı takip başlatılmış, borçlunun ödeme itirazı üzerine; Mahkemece, borçlu tarafından dosyaya ibraz edilen banka hesap özetleri/dekontlarının, İİK 33/1 maddesi hükmünde tahdidi olarak sayılan belgelerden olmadığı, ibraz edilen belgelerden, bir kısım ödemelerin yapıldığı belli ise de iş bu ödemelerin takip konusu alacağa ilişkin olduğunun ispatlanamadığı gerekçesi ile itirazın reddine karar verilmiştir. Hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK’nun 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir. Borçlunun itfa itirazının kabul edilebilmesi için ödeme belgelerinde takibe konu alacak için, yapıldığına dair açık atıf bulunması zorunludur. Yargıtay yerleşik içtihatlarıyla, nafaka borcunun ödendiğine ilişkin iddianın ispatı yönünde sunulan ödeme belgelerinin geçerli olabilmesi için açıkça nafaka borcuna atfen yapıldığının yazılı olması gerektiği koşulu yeni uygulamalarla yine objektif kriterlerle yumuşatılmış olup; Dairemizin son içtihatlarında; nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, aylık nafaka miktarına ve bu miktarın katlarına denk gelecek şekilde düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi bu ödemelerin nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği kabul edilmektedir. Zira işleyen nafaka borcu bulunan bir borçlunun yaptığı ödemelerin bu borç dışında ahlaki bir ödeme olduğunu kabul etmek hak kaybına neden olacaktır. Aksi düşünce, aşırı şekilcilik olup, hak zayiine ve mükerrer ödemelere neden olacağından kabulü mümkün değildir. Bunun dışında ödemenin okul ücreti vs gibi açıklamalar ile yapılması halinde ise ahlaki bir vecibenin yerine getirilmesi olarak kabul edilmesi gerektiğinden nafakaya mahsup edilemez.
O halde; Mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda alacaklı ve borçlu tarafından sunulan ödeme belgeleri ve banka hesap ekstreleri üzerinde yargıtay denetimine imkan verecek şekilde bilirkişi incelemesi yaptırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar tesisi isabetsizdir
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUM’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 09/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.