YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12467
KARAR NO : 2016/3997
KARAR TARİHİ : 07.03.2016
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Davacı 3. kişi Banka vekili, borçlu hakkında yürütülen takip kapsamında müvekkili Bankaya gönderilen müzekkereyle borçlu şirketin hesabında bulunan paranın icra dosyasına aktarılmasının istendiğini, ancak hesap üzerinde Bankanın rehin hakkı bulunduğunu, Bankanın gayri nakdi alacağı olduğunu, bu alacak nedeniyle ödeme yapılmasının mümkün bulunmadığını, Bankayla borçlu şirket arasındaki sözleşme hükümlerine göre borçlu şirkete ait hesaplarda, Bankanın rehin ve hapis hakkının bulunduğunu istihkak iddialarının kabulü ile İcra Müdürlüğü işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; İcra Müdürünün İİK’nun 99. maddesindeki kurallara göre işlem yapması gerekirken paranın bankadan istenmesinin yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, 09/01/2012 tarihli Müdürlük kararının iptaline karar verilmiş, karar davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı İstihkak davasıdır.
5941 Sayılı Çek Kanunu’nun 3. maddesi uyarınca, muhatap banka süresinde ibraz edilen çekin karşılığının bulunmaması halinde yasal sorumluluk miktarına kadar ödeme yapmakla, kısmen karşılığının bulunması halinde ise kalan meblağı tamamlamakla yükümlüdür. Aynı maddede ödeme yükümlülüğü ile ilgili hususun hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir kredi sözleşmesi hükmünde olduğu açıklanmıştır. Bu ödeme külfeti, Yasa gereğince bankalara yükletilmiş olduğundan bankaca müşterisine verilen her çek yaprağı için borçlunun bankadaki mevduatının her bir çek için yasal sorumluluk miktarı ile sınırlı olarak banka lehine rehinli olduğunun kabulü zorunludur.
Esasen rehin hakkı, banka ile müşterisi arasında imzalanan çerçeve sözleşmede de yer aldığından, bankanın borçlusuna karşı ileri sürebileceği rehin hakkını borçlunun alacaklısına karşı da istihkak iddiası olarak ileri sürülebileceğinin kabulü gerekir.
-//-
Açıklanan nedenlerle, davacı Bankanın, çekle işleyecek hesap açarken ve çek karnesi verirken, gerekli basiret ve itinayı göstermek zorunda olduğu da gözetilerek, haciz tarihi itibariyle takip borçlusuna verdiği, ibraz edilen ancak karşılıksız kalan çekler ile bankanın yasal sorumluluk miktarı kadar riski bulunduğundan, ibraz edilmeyen çeklerden kaynaklanan tüm riskinin banka kayıtları üzerinde uzman bilirkişi aracılığıyla ayrıntılı şekilde inceleme yaptırılmak suretiyle tespiti ile davacı bankanın toplam riskinin tam olarak belirlenebilmesi amacı ile hacze konu mevduat bakımından hesap hareketlerinin devam edip etmediği, hesabın blokeli olup olmadığı, çek karnesi verilirken teminat istenip istenmediği, çek yapraklarının geri istenip istenmediği, haciz tarihinde kaç tane çekin ibraz edilmiş olduğu, bu tarihten sonra karşılıksız çek ödemesi olup olmadığı hususlarını da içerir şekilde rapor hazırlanması ve oluşan sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; bu hususta bilirkişi incelmesi yapılmaksızın eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK’nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 07.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.