Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/12463 E. 2015/12816 K. 10.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12463
KARAR NO : 2015/12816
KARAR TARİHİ : 10.06.2015

MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Şikayetçi vekili, takip dosyasında müvekkiline İİK’nun 355 vd. maddelerine göre gönderilen haciz müzekkereleri tebliğ işlemlerinin usulsüz yapıldığı, tebligattan 19.12.2013’de haberdar olduklarının tespiti istemiyle, 24.12.2013 tarihinde İcra Mahkemesi’ne başvurmuş, Mahkemece; tebligat işlemlerinin usulsüz yapıldığı ve iddia edilen öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak tespitine karar verilmiş, alacaklı vekilince hüküm temyiz edilmiştir.
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usule aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise tebligat geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir.
Hukuk Genel Kurulu’nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas ve 1991/344 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere; usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın, bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren İİK’nun 16/1. maddesinde öngörülen yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü, icra mahkemesi önüne getirmesi gerekir, aksi halde usulsüz de olsa tebliğ işlemi geçerli kabul edilir.
Yine HGK’nun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında benimsendiği üzere, şikayetçinin iddia ettiği öğrenme tarihinin aksi yazılı bir belge ile kanıtlandığı takdirde, öğrenme tarihi olarak adı geçenin beyanına itibar edilemez.
Somut olayda, Mahkemece, evrak üzerinden alacaklı vekilinin cevapları da alınmadan karar verildiği, alacaklı vekilinin sunduğu temyiz dilekçesinde; şikayetçinin tebligat işlemlerinden .. İcra Mahkemesi’nin 2013/936 Esas sayılı dosyası, yine…Cumhuriyet Başsavcılığı …. Bürosu’nun 2013/812 sayılı idari yaptırım kararının tebliği ile daha önceden haberdar olduğu iddia edilmiştir.
Bu durumda Mahkemece, duruşma açılarak alacaklının (yazılı) delilleri toplandıktan sonra, şikayetçinin tebligatlardan haberdar olduğu tarih belirlenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken evrak üzerinde inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 388/4. ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 10.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.