Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/12402 E. 2015/11711 K. 26.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12402
KARAR NO : 2015/11711
KARAR TARİHİ : 26.05.2015

MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

.. İnş. San ve Tic. A.Ş vekili şikayet dilekçesinde; adi ortaklık aleyhine takip yapılamayacağını, ayrıca vekil edeni şirketin, adi ortaklıktaki hisselerini devrettiğinden alacaklıya karşı sorumluluğunun kalmadığını açıklayarak takibin iptalini istemiştir. Mahkemece, takip dayanağı mahkeme ilamında açıkça davalı olarak adi ortaklığın yazıldığı, takibin de ilama uygun olarak yapıldığı, adi ortaklığın taraf olarak gösterilemeyeceği, ayrıca mahkeme ilamından önce ortaklıktaki hissesinin devredildiğine ilişkin iddiaların İcra Mahkemesi’nde ileri sürülemeyeceği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmesi üzerine, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
TBK’nun 620 v.d. maddelerine göre adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından taraf ehliyeti yoktur. Taraf ehliyeti ise kamu düzeninden olup mahkemece kendiliğinden nazara alınmalıdır. Bu hususu adi ortaklığı oluşturan ortaklardan her biri süresiz olarak şikayet konusu yapabilir.
Her ne kadar yasal düzenleme bu yönde ise de, takibe konu yapılan Bakırköy 2. İş Mahkemesi’ne ait.. Esas, . Karar sayılı 28.05.2013 tarihli ilamda, davalı olarak ..- adi ortaklığı gösterilmiş olup adi ortaklık hakkında hüküm tesis edilmiştir.
Bu durumda dayanak ilam, anılan hata yönünden bozulmuş olmadıkça takibin ortak girişim hakkında başlatılması ilama uygun olup, icra emirleri ortak girişimi oluşturan şahıslara ayrı ayrı tebliğ edilerek takibe devam olunabileceğinin kabulü gerekir.
Somut olayda, alacaklı tarafından borçlu …- Adi Ortaklığı hakkında ilamlı takibe başlandığı ve örnek 4-5 nolu icra emrinin de … Adi Ortaklığı adına tebliğe çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Takipte adi ortaklık adına tek bir icra emri çıkarılmış olup, adi ortaklığı oluşturan şahıslar adına ayrı ayrı çıkarılmış ve tebliğ edilmiş bir icra emri yoktur.

Mahkemece, borçlu ….- Adi Ortaklığı adına çıkan icra emrinin iptaline hükmedilmesi gerekirken şikayetin tümden reddi isabetsizdir.
SONUÇ: Şikayetçi borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA ve taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay’ca Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 26.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.